Bu eski bir fotoğraf. Fışkıran petrol kuyularımızı görebilirsiniz. | TED | هذه صورة في وقت مبكر. يمكنكم رؤية التسربات |
Robert'in dairesinde bir fotoğraf vardı. | Open Subtitles | كان هناك صورة في شُقَّةِ روبرت. هى كَانَت لك. |
National Geographic dergisinde bir resim.. Doğu Afrika'da benim yaşlarımda bir çocuk, şiş bir karın ve yüzünde sinekler. | TED | كانت صورة في المجلة الوطنية الجغرافية لطفل كان في عمري في شرق إفريقيا، وكان هناك ذباب على وجهه وبطن منتفخ. |
Bugün okul kütüphanesinde National Geographic'te bir kadının resmini gördüm. | Open Subtitles | اليوم في مكتبة المدرسة رأيت صورة في مجلة ناشيونال جيوغرافيك |
Çeyiz sandığında senin fotoğrafın vardı. | Open Subtitles | لديه صورة في محفظته |
Hayır. Hiç söylememişti ismini. Ama telefonumda fotoğrafı vardı galiba. | Open Subtitles | كلاّ، لمْ يُخبرني قط باسمها، لكن قد تكون لديّ صورة في هاتفي. |
Şu blog'lardan birindeki bir fotoğrafta görmüştüm. | Open Subtitles | .حصلتُ عليه من صورة في تلك المُدوّنة |
Kafanda bir fotoğraf oluşturmayı dene... böylece işler zorlaştığında rahatlamak için hatırlarsın ki işler hep zora gider. | Open Subtitles | حاول أن تلتقط لها صورة في عقلك حتى تستطيع أن تستمتع بها عندما يصبح الزمان صعبا كما يفعل دائما |
Çantasında bir fotoğraf var, adresin üstünde yazılı. | Open Subtitles | كان هناك صورة في حقيبة يدّها، عنـوانك علـيها |
Benim aklımdan hiç çıkmayacak bir fotoğraf var zaten. | Open Subtitles | لديّ صورة في عقلي لن ترحل بعيداً أيمكنك التقاطها ؟ |
Evet, doğru üzerinde bir fotoğraf göndereceğiz. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | . أجل ، سنرسل صورة في الحال ، شكراً لك |
Freddy, bu kadınlara yönelik bir dergide yayınlanacak bir fotoğraf. | Open Subtitles | فريدي, إنها فقط صورة في مجله للنساء والفتيات . |
Ne zaman gazetede beğendiğim bir fotoğraf görsem altında senin imzan oluyor. | Open Subtitles | في كل مرة أرى صورة في الصحيفة أحب... وجود اسمك عليها... |
Kendinizin ve eşinizin hayvan simgesini paylaştığınızda, özel yaşantınız hakkında kafalarında bir resim yaratacaklardır. | TED | ولو اخبرت الاخرين عن برجك وبرج شريكك، فسوف يرسمون صورة في خيالهم عن حياتك الخاصة. |
Biz de birkaç hafta öncesinden Mart ayında bir resim çektik ve bunu birkaç hafta sonrasıyla karşılaştırdık. | TED | التقطنا صورة في مارس قبل ذلك بأسابيع وقارناها مع صورة ملتقطة بعد ذلك بأسابيع. |
Karıncalanma gibi bir hisle kafanızda bir resim mi oluşuyor, yoksa kulağınıza fısıldayan boğuk bir ses gibi mi? | Open Subtitles | هل هو إحساس رعاش أو صورة في عقلك أو صوت خشن يتذمر في أذنك ؟ |
Evet, onun gazetedeki resmini gördüm. | Open Subtitles | وكانت له صورة في الصحف الأخبارية |
Evet, onun gazetedeki resmini gördüm. | Open Subtitles | أجل، له صورة في الصحيفة. |
Çeyiz sandığında senin fotoğrafın vardı. | Open Subtitles | لديه صورة في محفظته |
Ortaokul yıllığında yok. 8.sınıftan sonra okulu bıraktığından lise fotoğrafı da yok. | Open Subtitles | لم يكن لديه صورة في الكتاب المدرسي في المرحلة المتوسطة وترك المدرسة بعدها، لذا لا يوجد صور للمرحلة الثانوية |
Evinde bir fotoğrafta gördüm. | Open Subtitles | رأيت صورة في منزلك |