İyi bir avcı olmayabilirsiniz Doktor, ama fotoğrafçılığınız müthiş. | Open Subtitles | أنت لم تصبح صياداً ماهراً فقط يا دكتور ولكن مصوراً جيداً |
Tony, avcı olmak istiyor ama buraya gelip eşyalarını alamayacak kadar da korkak. | Open Subtitles | توني يريد فقط ان يصبح صياداً وهو اجبن من ان يأتي لأخذ اغراضه من هنا |
Tony, avcı olmak istiyor ama buraya gelip eşyalarını alamayacak kadar da korkak. | Open Subtitles | توني يريد فقط ان يصبح صياداً وهو اجبن من ان يأتي لأخذ اغراضه من هنا |
Litvanya doğumlu, balıkçı büyükbabası tarafından yetiştirilmiş. | Open Subtitles | إنه ليتواني المولد, رباه جده من والده الذي كان صياداً |
Babam epey uzun bir süredir kaçak avcıydı. | TED | لقد كان أبي صياداً لفترة طويلة جداً. |
Post giyen bir avcının, veya pis kokan... fasulye deposu bir kürk tacirinin bu ödül parasını alacağını yazıyor. | Open Subtitles | بأن صياداً لعيناً يرتدي الفرو سوف يأخذ المكافأة |
Ama birisi silahımı aldı çünkü benim ne kadar iyi bir avcı olduğumu hissetmişti. | Open Subtitles | لآكن احدهم اخد سلآحي بعيداً لآنه احس كم سأكون صياداً بآرعا |
Bu bizim adamımız olabilir. Şeytan onun avcı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | هذا هو رجلنا المنشود, الشيطان قال أنه كان صياداً |
Öyle demek istemiyor fakat, bir avcı olarak berbatım. | Open Subtitles | هي لا تريد قول ذلك لكني يائسٌ من أن أصبح صياداً |
Karın ele geçirildikten sonra avcı olmaya karar verdin. | Open Subtitles | و قد أصبحت صياداً بعد أن تمّ الاستحواذ على زوجتك |
Onlar avcı değil, Teğmen, aksine asker. | Open Subtitles | أنت لست صياداً أيها الملازم أنت جندي، ويجب أن تطيع الأوامر |
Bak dostum bir avcı mısın veya nasıl bir oyun oynuyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف يا رجل ان كنت صياداً أو مهما كانت اللعبة التي تلعبها |
Cole Maliska'nın avcı olması ve Bluebell'de bu sene 4 tane daha at sineği felci olayı olması gibi. | Open Subtitles | مثل حقيقة ان كول ماليسكا كان صياداً وانه كان لدينا 4 حالات شلل القراد في بلوبيل خلال هذه السنة فقط |
Hayatında ölüp avcı olmanı sağlayan kişi kimdi? | Open Subtitles | من مات في عائلتك وأصبحت صياداً جراء هذا ؟ |
Böyle ana kuzusu olursan, nasıl iyi bir avcı olacaksın? | Open Subtitles | كيف ستصبح صياداً ؟ أذا بقيت تجري الى أحضان أمنا كل مرة |
İşte. avcı olmanın iyi yanı budur Andy. | Open Subtitles | أنظر، هذا هو الجانب الرائع أن تكون صياداً |
Birisi balıkçı diğeri öğretmen olabilir. | Open Subtitles | ،أحدهما يمكن أن يكون صياداً والثاني مدرّساً |
Daha uzun sert bir çubukla daha iyi bir balıkçı olacağımı düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني سوى التفكير بأنني سأكون صياداً أفضل بعصا أطول وأكثر صلابة |
Topladığımız veri sayesinde etiketlenen balık geri döndüğünde biliriz -- bin dolarlık bir ödül için bir balıkçı o etiketi getirir-- önümüzdeki 5 yıl boyunca denizde o balığı takip edebiliriz. | TED | ومن خلال البيانات التي تم تجميعها عندما ترجع الينا البطاقة مرة أخرى لأن صياداً أعادها مقابل مكافأة قدرها ألف دولار يمكننا تتبع الآثار تحت البحر لما يزيد عن خمسة أعوام الآن. على حيوان فقاري |
Aslında gördüğünüz şey, daha çok... bir hayvan ya da bir avcıydı. | Open Subtitles | إن ما رأيتيه بالفعل كان.. كان على الأرجح... حيواناً أو صياداً. |
Post giyen bir avcının, veya pis kokan... fasulye deposu bir kürk tacirinin bu ödül parasını alacağını yazıyor. | Open Subtitles | بأن صياداً لعيناً يرتدي الفرو سوف يأخذ المكافأة |
Demek baban balıkçıydı. | Open Subtitles | إذاً والدك كان صياداً |
Hız ve büyük boyutun birleşimi çatalkuyrukluyu obur bir balık sürüsü avcısı yapar. | Open Subtitles | هذا المزيج من السرعة و الضخامة يجعل من الحوت الأحدب صياداً شرها للأسماك. |
Sanki bir geyik bir avcıya doğru yaklaşıyor ve kendisini arabanın kaputuna bağlayıp "işi pişirmeniz" için yalvarıyor. | Open Subtitles | إنه أشبهَ بكونك صياداً ، وتحصل على غزال يصعد ويربط نفسه على مقدمة سيارتك ، ويترجاك أن تحنّطه |