"ضاجعته" - Traduction Arabe en Turc

• yattığım
• yattım
• yatmış
• becerdim
• Onunla yattın
• seviştiği
• siktim

Eski kocam dışında yattığım tek adam sensin.
علاوة على طليقي، أنت الرجل الوحيد الذي ضاجعته

Sence rolü onunla yattığım için mi bana verdi?
هل تعتقدين بأنه أعطاني الدور لأنني ضاجعته ؟

Ben ise havuzda sevgilimle yattım. Kilisede bu konudan bahsediliyor mu?
عن نفسي، لقد ضاجعته في المسبح هل تكلمت عن الكنيسة؟

Onunla bir kere yatmış... ve yalan söylemesinin sebebi utanması.
لقد ضاجعته مرة وكذبت بهذا الشأن لأنها كانت محرجة

Ve sonra da onu becerdim.
ولاحقا انا ضاجعته

Onunla bir odayı paylaştın. Onunla yattın.
لقد كنتِ معه في نفس الغرفة، لقد ضاجعته

Eminim, Jeannie seviştiği biri Phoenix'e uçuyor.
متأكد أن شخص ما جيني ضاجعته سيطير إلي فينكس إنك

Hatta yattığım en yaşlı adam sensin.
في الحقيقة, أتدري؟ أنت أكبر رجل ضاجعته أبداً

Benim yattığım bir kadına ileride bir gün baba demeye mecbur kalmamız olasılığının olmadığını söyleyebilirsin.
أريدك أن تخبرني أنه ليس هناك احتمال.. أن كلا منا قد يناديا رجل قد ضاجعته بـ"أبي".

Onun Hitler olduğunu düşünmemem onunla yattığım anlamına gelmez.
...إن كنتُ لا أراه هتلر فلا يعني ذلك أنني ضاجعته

yattığım davulcu çocuk
الطبال الذي ضاجعته كان

yattığım ilk adamdı.
-كان أول رجل ضاجعته في حياتي

Ve o... o da yakın zamanda karısından ayrılmıştı... onunla bir kere yattım ve sonra ilişkiyi bitirdim.
...إنه لقد كان منفصلاً للتو من زوجته ولقد ضاجعته مرة وانفصلنا بعدها

Onunla tekrar yattım.
ضاجعته مرة أخرى

Ne yaptığımı biliyorum... yattım onunla.
أعرف أنني فعلت ضاجعته

Onunla yatmış ve ne isterse yapmış.
ضاجعته وقالت أنها بالكاد تعرفه.

Tanrım,karım onunla yatmış !
نعم ، ضاجعته ، أليس كذلك ؟

- Onunla yatmış olabilirim.
-لقد ضاجعته

Craig'le kokain çektim, sonra da onu becerdim.
لقد استخدمت الكوكايين مع (كرايج) وبعد ذلك ضاجعته

-Yine de Onunla yattın.
-و رغم هذا ضاجعته

Ne olduğunu bilmek ister misin? Onunla yattın.
لقد ضاجعته.

- Doğduğu yeri dostlarını, ailesini, seviştiği her adamı ve yarın akşam ne yiyeceğini bilmek istiyorum.
- أين وُلدت ، منهمأصدقائهاوعائلتها، و كل رجل ضاجعته

İzlediğini gördüm. Seni değil de Lee'yi siktim diye kızgınsın.
لقد رأيتكَ تنظر أنتَ غاضب لأنني ضاجعته بدلاً منك