Çoğu öldü.Çoğu kayboldu. Kaybolmak,tekrar görülememek. | Open Subtitles | الكثير ذهبوا ، الكثير ضاعوا إختفوا ، لم يُروا مجدداً |
Tekrarlıyorum, hâlâ bir mekiğimiz eksik. Belki de kayboldu. | Open Subtitles | أكرر, لازال لدينا مكوك واحد مفقود, ربما ضاعوا |
Bundan sonra böyle devam etti... yolculuklarında ve... hayatlarında kaybolan insanların hayatı. | Open Subtitles | وهكذا الامر البعض ضاعوا خلال ترحالهم والبعض ضاع في حياته. |
2002'de bir çift kaybolmuş. Cesetleri geçen yıl bulunmuş. | Open Subtitles | في عام 2002 زوجين ضاعوا أثناء التنزه جثثهم وجدت العام الماضي |
Onların çöpe atıldığını sanıp yenilerini çıkarttılar. | Open Subtitles | ظنوا أنهم ضاعوا فطبعوهم مجدداً |
Kaybolup gittiler. Kimseye ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لقد ضاعوا منى فى مرحلة ما لا يريدون اى أحد |
Belki de yalnızca Kayboldular. | Open Subtitles | - لا نرى أي جثث هنا بالأسفل, ربما قد ضاعوا فقط - |
Bazıları zaman içerisinde adaya çekilmişler, yolculuklarının ve hayatlarının içinde kaybolmuşlar. | Open Subtitles | كثير من الناس أتوا الى الجزيرة على مر الزمان ضاعوا خلال رحلاتهم وضاعوا في حياتهم |
Ve kervan duruyor çünkü kaybolduklarını düşünmeye başlıyorlar ve çünkü önlerinde dağların yükseldiğini görüyorlar. | Open Subtitles | والآن تتوقف القافلة... لأن البعض منهم يعتقدون أنهم ضاعوا... ولأنهم يرون الجبال تتراءى أمامهم |
Evlat, ailen açık denizde kayboldu. | Open Subtitles | يا بني، والداك ضاعوا في البحر |
Dostlarımız zamanla kayboldu. | Open Subtitles | أصدقاؤنا ضاعوا في الزمن |
kayboldu! | Open Subtitles | ضاعوا |
Bu yolda kaybolan birçok insan varmış. | Open Subtitles | كان لديهم أناس ضاعوا في ذلك الطريق. |
Bugün,burada denizde kaybolan Quahog'ın cesur adamlarını... anmak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | نجتمع اليوم لنتذكر رجال (كوهاغ) الأبطال الذين ضاعوا في البحر |
Çığlık atıyorlardı... onun ölümcül iştahında kaybolmuş, kollarını bana doğru uzatıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يصرخون, يلوحون بأيديهم تجاهي, ضاعوا في هذا الصراع المميت. |
Orada gördüğümüz tek beyazlar kaybolmuş turistlerdi. | Open Subtitles | الأناس البيض الذين رأيناهم هناك كانوا السواح الذين ضاعوا |
- Altı aylık çalışma çöpe gitti. | Open Subtitles | ذلك ستة شهور ضاعوا هباءً |
Kaybolup gittiler. Kimseye ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لقد ضاعوا منى فى مرحلة ما لا يريدون اى أحد |
Tamam mı? Kayboldular. | Open Subtitles | لقد ضاعوا و قد رحلوا الآن |
Anayolu ararken kaybolmuşlar. | Open Subtitles | قد ضاعوا وهم يبحثون عن الطريق السريع لا بأس لقد رحلوا الآن |
Ve onlar kaybolduklarını söylerlerse biz de... "İyi, biz Foster City'e gidiyoruz, eyvallah" deriz. | Open Subtitles | وا ذا اخبرونا بانهم ضاعوا نقول حسنا نحن ذاهبون لمدينة-فوستر-وداعا |