İnanıyoruz ki, Mall'ın iletişimsel ve söylemsel alanıyla, her iki yanda sıralanan müzeler arasında büyük bir kopukluk var. | TED | نعتقد أن هناك فاصلا ضخما بين الفضاء الخطابي والتواصلي للمول والمتاحف التي تمتد على كل من جانبيه. |
Onu Snow Dragon Cave (Kar Ejderhası Mağarası) olarak adlandırdık çünkü çok büyük bir ejderha karın altında uyuyor gibi gözüküyor. | TED | سميّنا هذا الكهف كهف ثلج التّنين لأنّه يشبه تنّينا ضخما نائما تحت الثّلج. |
Şuna bak. Omiriliği tamamen zedelenmiş. Çok iri bir adam olmalı. | Open Subtitles | انظر اليه لقد تحطم عموده الفقري لابد ان يكون ضخما للغاية |
Şu iri ve yerimi gösteren bileklik, sırrımızı açığa çıkarabilir. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أن سواراً ضخما مُحددا للموقع قد يعيقنا |
Bir gorili yere serdi. Çok iriydi. Hey be, ne iriydi ama. | Open Subtitles | لقد أسقط الغوريلا نفسها لقد كان ضخما جداً يا رجل، كان ضخماً |
Ama bunun uzun boylu olacağını biliyordum, çünkü burada yaklaşık Florida eyaletinin üçte biri kadar kocaman bir alanınız var. | TED | لكن أعلم أنه ليس بالأمر الهيّن لأن مساحة تساوي تقريبا ثلث ولاية فلوريدا، يعتبر هذا ضخما. |
Bu yüzden dağın eteklerine devasa bir duvar ördüler. | Open Subtitles | لذلك بنوا سياجا ضخما حول قاعدة الجبل |
PH: Bildiğiniz üzere bu çok büyük bir bilgisayardı. | TED | ب.هـ. : كما تعلمون إن هذا الكمبيوتر كان ضخما للغاية. |
Yani, tam şeffaflık çok büyük bir fark yaratacak. | TED | لذلك ،الشفافية الكاملة ستشكل فارقا ضخما. |
Böylece bu üç yol, şeffaflık, sorumluluk ve seçim çok büyük bir farklılık yaratacak. | TED | فهذه الطرق الثلاث ، والشفافية ، والمساءلة ، والاختيار ، ستحدث فارقا ضخما |
Tehditlerle baş edemem. Bu büyük bir tehditti. | TED | لا يمكنني التعامل مع التهديد. هذا كان تهديدا ضخما. |
Yani güç yayılması kapsamında büyük bir değişim görüyüruz. | TED | إذن نحن نشهد تحولا ضخما من ناحية انتشار القوة. |
Şey, aslında tüm güneybatı değil, ...büyük bir iş yapmamıza rağmen. | Open Subtitles | حسنا, ليست المنطقة بأكملها بالضبط وإن كنا نُدير عملاً ضخما |
Ve kocaman iri yarı şu şişman adam vardı ve o da onu yemek istedi. | Open Subtitles | و كان هناك شخص بدين و ضخما .. .. أراد أن يأكله |
İri yarı ve kaba biri olmadığından emin misin? | Open Subtitles | أمتأكدة أنه ليس ضخما ولا قويا ولا عنيفا؟ |
İnsanlar benim gibi iri birinin elinde taş görünce tedirgin oluyor. | Open Subtitles | يرون الناس شاب ضخما مثلي معه صخرة سيبدون بعض القلق |
Sanıyorum ki Ike Walaczek'i de götürmek istedi ama Ike çok iriydi. | Open Subtitles | أفترض أنه عزم على أخذ آيك والاتزشيك بعيدا معه ولكنه كان ضخما جدا |
- Reggie Cutler. - Siktir! O herif iriydi. | Open Subtitles | ريجي كتلر اللعنة ذلك الرجل كان ضخما |
Tanrım, o yatakta kocaman görünüyorum, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، ابدوا ضخما فوق ذلك السرير أليس كذلك؟ |
Yani, gerçekten devasa bir şeydim. | Open Subtitles | أعني .. ضخما حقا |
Roy, tüm lnupiat'lara topraklarında sondaj hakkı için çok büyük paralar ödenecek. | Open Subtitles | روي يتقاضى المحليون راتبا ضخما مقابل حقوق التنقيب عن النفط في أراضيهم |