Stephan bana silah doğrulttu sen de bir odunla onu başından vurdun. | Open Subtitles | ؟ وانت ضربتيه على رأسه بجذع الشجره |
Ona öyle sert vurdun ki, raket kırıldı. | Open Subtitles | لقد ضربتيه بشدة إلى أن فقد وعيه |
Bağırıp çağırıp ona küfürler yağdırdın. Yabancıların önünde ona vurdun. | Open Subtitles | صرختي عيه ولعنتيه ضربتيه أمام الغرباء |
Ona golf sopasıyla mı vurdun? | Open Subtitles | ضربتيه بمضرب الجوولف؟ |
Eğer öldürene kadar döversen bize bir şey söyleyemez. | Open Subtitles | إذا ضربتيه حتى الموت لن يستطيع اخبارنــا |
Onun ağzına vurdun, değil mi? | Open Subtitles | لقد ضربتيه في فمه، أليس كذلك؟ |
Çünkü orasına vurdun. | Open Subtitles | -لأنك ضربتيه هناك |
- Lütfen bunu yapma. - Eğer onu sağlam döversen bu işten yırtabileceğini biliyordun. | Open Subtitles | .أرجوكِ لاتفعلين ذلك- ،لقد علِمتِ لو ضربتيه,وضربتيها ضربًا مبرحًا- |