Öldürdüğümü sandığım herif ölmemiş meğer... şarjörü değiştirirken beni vurdu. | Open Subtitles | عندما انتهت الخزنة , الرجل الذى ظننت أنه مات , قام و ضربنى |
Ama günlüğümü almıştı ve geri almaya çalıştım. İşte o zaman bana vurdu. | Open Subtitles | لكنه كان عنده مفكرتى , وأنا حاولت أن أعيدها وذلك عندما ضربنى |
Seattle'dan dönerken, adamın teki yukarıdaki çantasını alırken koluma vurdu. | Open Subtitles | فى رحلة الرجوع من سياتل شخص ضربنى وهو يحمل حقيبته على رأسه |
- Eh, bu konuda haklı. - Kamyonuyla kafama vurdu. | Open Subtitles | إنه محق فى ذلك- لقد ضربنى على رأسى بشاحنه لعبه- |
O boyunsuz canavarlardan biri üzerime dondurma fırlattı. | Open Subtitles | واحد من الوحوش فاقدى الرقاب ضربنى بالايس كريم |
Ama biri kafama vurdu... bir kamyondan... bir sopayla beni susturmak için. | Open Subtitles | ...لكن شخص ما ضربنى على رأسى من شاحنه... |
lakin o bana vurdu...arkadaşına vurdu. | Open Subtitles | لكنّي أشعر بالغضب لأنه ضربنى ضرب صديقه |
Bana yumruk attı sonra şişe fırlattı sonra da tekrar vurdu. | Open Subtitles | لقد ضربنى... ثم ضربنى بزجاجة ثم ضربنى مرة أخرى |
Ve bir gün bana çok sert vurdu... çenem üç yerinden kırıldı. | Open Subtitles | ثم ذات مرة ضربنى بقسوة وكسر فكى |
Yani, evet! vurdu bana! | Open Subtitles | أعنى , نعم لقد ضربنى |
Yani, evet! vurdu bana! | Open Subtitles | أعنى , نعم لقد ضربنى |
"kes sesini, Radha!" o bana ne zaman vurdu? | Open Subtitles | إسكتى يا رادها متى ضربنى ؟ |
Kavgayı ben başlattım. Ben ona vurunca, o da bana vurdu. | Open Subtitles | ضربتة و لذلك ضربنى |
İki hafta önce bana vurdu. | Open Subtitles | كان هذا منذ اسبوعين قد ضربنى |
Biri arkadan vurdu. | Open Subtitles | ثم ضربنى أحدهم من الخلف |
İbrahim bana wiffle topu sopasıyla vurdu. | Open Subtitles | إبراهيم ضربنى بكرة مضرب |
Bu adam bana vurdu. | Open Subtitles | هذا الرجل ضربنى |
Bu adam bana vurdu. | Open Subtitles | هذا الرجل ضربنى |
- Bana vurdu. | Open Subtitles | انة هو الذى ضربنى |
O boyunsuz canavarlardan biri üzerime dondurma fırlattı. | Open Subtitles | واحد من الوحوش فاقدى الرقاب ضربنى بالايس كريم |