"ضريح" - Traduction Arabe en Turc

• mezar
• mabet
• türbe
• tapınağı
• tapınak
• anıt
• türbesi
• mezarına
• mezarının
• mezarı
• mezarını
• mozolesine
• mezara
• Türbeye
• mozolesi

"Hiç mezar taşına uzandın mı, Delores?"
هل سبق وان تمددتي على بلاط ضريح يا ديلوريس

Bu nesneler buraya kesinlikle belirli bir sebeple koyulmuştur ve biz de buranın büyük bir mabet olduğuna eminiz.
هذه المصنوعات بالتأكيد ..كانت توضع هنا لسبب معين ونحن نثق تماماً إن هذا المكان ما هو إلا ضريح كبير

Saraydan çıktıktan sonra rahmetli babamın türbe ve camisinin ilk tuğlasını ellerimle koyacağım.
‫سأضع أول حجر على ضريح والدي‬ ‫بيدي هاتين بعد مغادرة القصر‬

Ya senin resimlerinle dolu, ölülerin kafaları falan olan bir tapınağı varsa?
ماذا لو كان لك ضريح محاط بالصور و برؤوس الموتى محاطة به من كل جانب

Güzel Zuni topraklarına bakan tepede bir tapınak yükselir.
ضريح يجلس عاليا فوق ميسا المطل على أرض زوني الجميلة.

Bizim gibi insanların yaşamlarının kâti anlamsızlığının üzerine kurulan bir anıt mezar gibi olmalı.
إنه ضريح وهراء ولا معنى له مطلقاً والذين يعيشون فيه أُناس مثلنا

Dairesine gittik... yada eski karısının türbesi mi demeliyim?
ذهبنا إلى شقته أو سأسميه ضريح لزوجته المتوفية

Dün gece Sertys mezarlığa gitti 1982 de ölen Judith Heault'un mezarına girdi
ليلة امس "سرتيس" ذهب إلى المقبرة. دخل ضريح "جوديت هيرو", ألتى ماتت سنة 1982.

"Firavun'un mezarının ortasında yer alan... "...sırrı çözersen, aradığın şifreyi bulursun."
"ستجد التركيبة المطلوبة إذا قمت بحلّ السر الكامن بقلب ضريح الفرعون."

Karısının küllerini yerleştirmek için deliler gibi minyatür bir anıt mezar yapmaya başladı.
انه مهوس ببناء ضريح صغير لإسكان رماد زوجته

Şapelde kardeşimin hatırasına bir mabet olduğu söylendi.
قيل لي بأنه يوجد ضريح قروي كتذكاراً في الدير هناك

Satanistler tarafından yapılmış antik bir mabet. Büyülü özellikleri var.
أنه ضريح قديم بناه الشيطان له خصائص سحرية

"Eşyalarımın geri kalanı aynen oldukları gibi bırakılsın insanlara beni hatırlatacak bir türbe gibi olsun."
بقية أغراضى محفوظة بمكانها كما هى، مثل ضريح يتذكرنى به الناس.

Shah-e-Cherach (Kutsal türbe) Anıtkabiri Shiraz, İRAN
ضريح شاهجراغ: السيد أحمد إبن الإمام موسى الكاظم شيراز - إيران

Mark David Chapman'ın Pete'e adanmış bir tapınağı var.
مارك ديفيد تشابمان عنده ضريح هنا لدى بيت

Kurbanımız, gizemli bir tapınağı olan katil tarafından Ninja usulü öldürüldü.
ضحيتنا قتلت بأسلوب النينجا بواسطة قاتل لديه ضريح غامض

dileklerini papaza iletirlerdi. Papaz rituel bir simge bulur, uygun kurbanlığı seçer. Sonra kurban için bir tapınak kurulur;
وأمنيتهم هذه تسلّم إلى كاهن، وهذا الكاهن يقوم بإيجاد الطقوس الملائمة، وتقام التضحيات المناسبة، وبعد هذا، يتم بناء ضريح للإله.

"Nembi" türbesi hademesine neden bağış yaparsın?
لماذا تتبرع إلى المشرف على ضريح " نيمبى " ؟

Bugün senin evde olman gerekiyor ya da babanın mezarına çiçek götürmen.
{\pos(192,220)}ينبغي عليك التواجد بالمنزل اليوم {\pos(192,220)}أو ترك ورود على ضريح والدك

Bay Düşünen Adam, düşünmenizi böldüğümüz için üzgünüz ama Firavun'un mezarının ortasındaki sırrı çözmemiz gerekiyor.
لكنّنا فعلاً بحاجة لمعرفة السر الكامن بقلب ضريح الفرعون.

Babamın mezarı üzerine yemin ederim bunun hesabını verecek.
أقسم على ضريح والدي إنّ الرجل العنكبوت سيلقى جزاءه

Jefferson Enstitüsü'nün Washington'un mezarını yetki altına almasına çok sevindik.
نحن مسرورين لسماع ان الجيفرسونيان قد قرروا أخذ ضريح واشنطن تحت سلطتهم القضائية

- Aile mozolesine gömülmüş.
دفن هنا في ضريح العائلة.

Birkaç çocuk bir mezara gamalı haç çizmiş
بعض الأولاد رسموا صلبان معقوفة على ضريح.

Bir evliyanın yakınındaki Türbeye ona huzur verip, cennete gitmesini sağlayacak.
..ضريح قُرْبرجل صالح. يَعطيه راحةَ...

Aziz Peter'ın mozolesi bir kat aşağıda tam altımızda.
ضريح القديس بطرس يوجد تحثنا مباشرة