Ve bence bunun nedeni teknolojinin bize en savunmasız yanlarımızdan hitap edebilmesi. | TED | وأظن أن هذا راجع لكون التكنولوجيا تنادينا أكثر عندما نكون أكثر ضعفا. |
İnsani yardım kuruluşları, savunmasız toplumların en zor zamanlarında başarısız oluyorlar. | TED | يخذل النظام الإنساني المجتمعات الأكثر ضعفا في أحلك الأوقات. |
Aynı zamanda Ziva'nın şu an kendisini savunmasız hissettiğini biliyor. İşte! | Open Subtitles | بجانب أنه يعلم أن زيفا أكثر ضعفا فى الوقت الحالى |
Bu çok saçma. Onunla konuşmalıyım. O bunu bir zayıflık belirtisi olarak alır ve seni yine incitmeye çalışır. | Open Subtitles | سيعتبر ذلك ضعفا منك ثم سيحاول أن يؤذيك مجددا |
Birincisi incinebilirliğin bir zayıflık olmadığı. | TED | الأول أن الإنكشاف أمام الناس ليس ضعفا. |
Amerika'lilarin ortalamasi, Cin'in ortalamasindan... 1970 ler de, yaklasik 20 kat daha zengin. | TED | الأمريكي في المتوسط هو أغنى بواقع عشرين ضعفا مقارنة بقرينه الصيني خلال السبعينيات. |
Çünkü her yaptığında ölümlü yanı biraz daha zayıflıyor ve ölümsüz yanı biraz daha güçleniyor. | Open Subtitles | لأنّه في كلّ مرة يفعل ذلك، الجزء الفاني يزداد ضعفا والجزء الخالد يزداد قوة |
İnsanları en savunmasız oldukları anda vuruyorlar. | Open Subtitles | أنها مجرد فريسة على الناس عندما يكونون في الفئات الأكثر ضعفا. |
En savunmasız anlarında saldırmayı da biliyordu çünkü GPS'ten her hareketlerini izliyordu. | Open Subtitles | و كيف عرف متى يهاجم في لحظاتهم الأكثر ضعفا لأنه يستطيع تحديد موقعهم في أي لحطة |
Bu tarz resimlerin, toplumumuzdaki en savunmasız kesim üzerindeki etkisi nedir, kendilerinin sürekli bu şekilde gösterilmesinden nasıl etkileniyorlar? | TED | ما تأثير هذا النوع من الرسوم على بعض من أكثر الفئات ضعفا في المجتمع، بالنظر إلى هذه الأنواع من التصوير عن نفسهم في كل حين؟ |
Sarhoş, savunmasız ve hayal kırıklığı yaşayan bir kızdan yararlanmak için. | Open Subtitles | للاستفادة من الفتاة التي كانت في حالة سكر... ... ضعفا وبوضوح على انتعاش؟ |
Size derler ki, biri sizi tamamen çözdüklerini düşündüğü zaman en savunmasız oldukları zamandır. | Open Subtitles | عند أحدهم أنها سوف اقول لكم التفكير / أحسب أنهم جميعا من أنت ، هذا عندما "اعادة / والأكثر ضعفا ، |
Bu, onu daha savunmasız göstermiş olabilir. | Open Subtitles | يجعله يبدو اكثر ضعفا |
İncinebilirlik bir zayıflık değil. | TED | الإنكشاف للناس ليس ضعفا. |
-Yaşama değer vermek zayıflık değildir. | Open Subtitles | تقدير الحياه ليس ضعفا |
Hayata değer vermek zayıflık değildir. | Open Subtitles | تقدير الحياه ليس ضعفا |
Buz sesi sudan üç kat, havadan 15 kat daha hızlı iletir, yani belki de onları buz aracılığıyla duyabiliriz. | Open Subtitles | الجليد ينقل الصوت بثلاثة أضعاف سرعة الماء و 15 ضعفا من سرعة الهواء، لذا من الممكن سماعهم من خلال الجليد. |
Bu bir insanda olması gerekenden 2 kat fazla genetik materyal demek. | Open Subtitles | هذه ضعفا المادّة الوراثيّة التي ينبغي أن تظهر في أيّ إنسان. |
Gözlerinizin önünde -- video yaklaşık altmış kat hızlandırılmış -- bu küçük beyin dokusunun şişip büyüdüğünü göreceksiniz. | TED | ما سترونه هو أنه، وأمام أعينكم- هذا الفيديو مسرع بستون ضعفا تقريبا- ستنمو هذه القطعة الصغيرة من نسيج الدماغ . |
Güçlüler zayıflıyor ve şu peş para etmez adamlar gibi gidiyor. | Open Subtitles | بينما يغدو القوي أكثر ضعفا و يغادر... هؤلاء الولدان المتغطرسان أصبحا أكثر شجاعة... |
Bu odada olan bizler için söz konusu olan sadece en zayıf, en fakir kişi değil, bütün toplumdur; yani dünyanın kendisidir. | TED | هؤلاء الموجودين معنا فى هذه الغرفة , انه ليس الافقر او الاكثر ضعفا شخصيا انه المجتمع , الثقافة و انه العالم بنفسه |
Ve de toplumumuzun dış çeperini oluşturan bu kimseler için, en fakir ve en zayıflar, trendler karamsar olmamızı söylüyor. | TED | والاتجاهات بالنسبة لأولئك الذين هم في محيط مجتمعنا الاكثر فقرا والاكثر ضعفا الاتجاهات تثير قضية كبيرة للتشاؤم |