| Savunmasız kadınlarla tanışıp onları kazanarak bir daha aramayan hanzolar. | Open Subtitles | غبي يريد ان يلتقي بنساء ضعيفات يعاشرهم ولا يتصل بهم مره اخرى |
| İnatçı ancak Savunmasız. Güvenli ve temkinli. | Open Subtitles | متهورات، ضعيفات برغم ذلك واثقات، لكن حدرات |
| Sadece Savunmasız genç bir kadını korumak niyetindeyiz. | Open Subtitles | نحاول أن نحمي شابات ضعيفات منه في المستقبل |
| Bütün zamanların en güçlü cadılarının istedik ama onun yerine güçsüz sahtekarları aldık. | Open Subtitles | فلقد طلبنا، أعظم ساحرات العالم بأكمله، و عوضاً عن ذلك حصلنا على مُخادعات ضعيفات |
| .ve kızlar zayıftır, fakat bunun yalan olduğunu anladım. | Open Subtitles | والبنات ضعيفات لكنك جعلتينني ادرك عدم صحة ذلك |
| Familiars çıkarın ve Savunmasız, onların cadılar Savunmasız bırakın. | Open Subtitles | خُذْ familiars، وأنت تَتْركُ ضعيفات ساحراتهم العزّل. |
| Savunmasız kadınları kesme gibi bir alışkanlığım yok. | Open Subtitles | لا أقوم عادةً بطعن نساءٍ ضعيفات |
| Kolay lokmalar ve bence onları vasıflarına karşı oldukça güçsüz bulacaksın. | Open Subtitles | إنهنَّ مجموعة من التافهات، و ستجدهنَّ بالتأكيد إنهنَّ ضعيفات جداً أمام سحرك |
| Ayarlamak, kızlara güçsüz olmayı, var olmamayı, görünmemeyi ve benliksiz olmayı öğretirken erkeklere dünya üzerindeki gücü ve otoriteyi ellerine almayı öğretmekte. | TED | انضبطي، تُدرّب الفتيات على أن يكنّ ضعيفات غير موجودات، غير مرئيات، بلا هويّة، وتدرّب الذكور على ممارسة القوة والسلطة على الجميع. |
| Daha güçsüz kadınlar. | Open Subtitles | فتيات ضعيفات |
| Kadınlar doğuştan zayıftır. | Open Subtitles | السيدات ضعيفات طبيعيا |
| Kadınlar Lordum zayıftır | Open Subtitles | و السيدات , يا سيدي , ضعيفات |