Sinir uçlarındaki Baskı, onu acıdan kurtaran tek şey, ...bu yüzden onu acele hareket ettirmeliyiz. | Open Subtitles | إنّ ضغطَ نهاياتِ عصبِها الشيءُ الوحيدُ الذي يَبقيها مِنْ الإغْماء مِنْ الألمِ، ونحن يَجِبُ أَنْ نُحرّكَ صومَها. |
Baskı altında doğru kararlar veren ateş ederken, hedefi şaşırmayan istihbarat toplarken, canını dişine takan arkadaşımız. | Open Subtitles | أَعْني بأنّه يَتصدّعُ تحت ضغطَ. هو لا يَستطيعُ ضَرْب له مخرج a حقيبة ورقية. هو لا يُمْكن أنْ يُأتَمنَ بحسّاسِ معلومات على a حزب مفاجئ، |
Baskı altında olduğun için 98 yılında boğuluyordun. | Open Subtitles | خَنقتَ تحت ضغطَ في ' 98. |
Peki, Baskı yapmayacağım. | Open Subtitles | الموافقة، لا ضغطَ. |
Lastiklerin basıncına bakmayı boş verip yukarı gelip benim lastiklerimin basıncına baksana. | Open Subtitles | لماذا لا تَنْسى السيارةَ و تأتي للطابق علوي لتفحص ضغطَ إطارِاتي؟ |
Ortada Baskı yok. | Open Subtitles | لا ضغطَ. |
Baskı yok. | Open Subtitles | بدون ضغطَ. |
Baskı hissetme. | Open Subtitles | لا ضغطَ. |
Lastiklerin basıncına bakacağım. | Open Subtitles | فقط لتفقد ضغطَ الإطارَ. |