Çin, konsolosluklarına yapılan saldırıya bulaşmış olduğumuz üzerinde baskı yapmaya devam ediyor. | Open Subtitles | الصينيون لازالوا يمارسون ضغوطاً بشأن قضيتهم .أننا متورطون في الهجوم على قنصليتهم |
Çin, konsolosluklarına yapılan saldırıya bulaşmış olduğumuz üzerinde baskı yapmaya devam ediyor. | Open Subtitles | الصينيون لازالوا يمارسون ضغوطاً بشأن قضيتهم أننا متورطون في الهجوم على القنصلية |
Onu büyük bir baskı altına sok. Er ya da geç bir hata yapacaktır. | Open Subtitles | مارس عليه ضغوطاً كبيرة وسرعاً مايقترف خطأ |
Kötü tarafı ise ilişkilerine baskı yapar ve aralarını gerer. | Open Subtitles | والشئ الغير جيد هو إنه يضع ضغوطاً على علاقته مع سام |
Amerikan Elçiliğinden oldukça doğrudan bir baskı görüyorum. | Open Subtitles | إني أتلقى ضغوطاً مباشره من السفار الأميركيه |
Ama Alman elçiliği hükûmete baskı yapıyor. | Open Subtitles | لكنّ الدولة تتلقى ضغوطاً من السفير الألماني |
Kendini çok baskı altına sokuyorsun, Korkunç Terry. | Open Subtitles | إنكَ تولد ضغوطاً على نفسك يا سكيري تيري |
Ahn Sang Goo'a göre, Yeni Parti'nin başbakan adayı Jang Pil Woo perde arkasında ciddi bir baskı uygulamakta. | Open Subtitles | عضو الكونغرس "يانغ بيل وو" المرشح الرئاسي للحزب الجديد مارس ضغوطاً من وراء الكواليس وفقاً لادعاءات "آهن" |
Yani baskı yapmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أمارس ضغوطاً عليكما. |
Üzerimde baskı olmayacak. | Open Subtitles | لن أواجه ضغوطاً |
Farklı ülkelerden Birleşik Devletlere taşınma konusunda insanların üstünde büyük bir baskı olacak. | Open Subtitles | سوف تشاهد ضغوطاً مكثفة (على الناس للتحرك من (الكاريبي (من أمريكا اللاتينية, خاصة (المكسيك إلى الولايات المتحدة |
Ona çok fazla baskı yaptık. | Open Subtitles | وضعنا ضغوطاً كثيرة عليها |