Hayır, hayır, hayır. Kendini kontrol altında tutabileceğinin garantisi yoktur. Anlıyor musun? | Open Subtitles | لا، لا، لا ، لا يوجدّ ضمانة لإمكانيّة تحكمكِ بنفسكِ ، مفهوم؟ |
Ama bulabilse bile, sizi doğru noktaya yönlendireceğinin garantisi yok. | Open Subtitles | ولكن لو فعل، لا توجد ضمانة أنها ستوجهك للاتجاه المباشر |
Açıkçası, bunun istediğine ulaşma ve gelişme dönemi olacağının bir garantisi yok. Bir kısmı şans meselesi. | TED | في الحقيقة لا يوجد ضمانة بأن تكون تلك المرحلة مرحلة ازدهار وانماء وعطاء فبعضه حظ |
- garanti alırlarsa, biz ne oluruz? - Neden nakit gerekiyor? | Open Subtitles | سيد, بابيت، اذا حصلوا على ضمانة ما هي الضمانة التي نحصلها نحن؟ |
Teminat olarak koyacak bir şeyiniz var mı? Otomobil kapsam içinde değil, fakat eviniz... | Open Subtitles | هل لديك ضمانة سيدة "هاربر" السيارة لا تكفي لكن |
O parmağındaki yüzük sigorta falan değil. | Open Subtitles | هذا الخاتم في اصبعك .ليس ضمانة لبقائه |
BHÇ'nin bulacağı şeyin garantisi. | TED | هذا فى الأساس ضمانة لما سوف يجده مصادم الجسيمات العملاق. |
Ama askin garantisi olmadigindan, ancak yapabileceginizi yaparsiniz ve yapabileceginiz tek sey evlenmektir. | Open Subtitles | ولكن مع العلم ان الحب لا ضمانة فيه انت تفعل ما يمكنك فعله و الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله |
Tekrar çıkmamızın garantisi yok. | Open Subtitles | لايوجد اي ضمانة علي قدرتنا علي انتزاع نفسنا ثانية |
Bunların hepsini tek tek inceleyebilsem bile, kurbanla bir ilişkilerini bulacağımın garantisi yok | Open Subtitles | حتى لو نجحت في تتبعهم لا ضمانة لأي من هذا يتعلق بالضحية |
Bunun bir garantisi olmayacağını hiçbirimiz düşünemedik. | Open Subtitles | طالما عرفنا أنه لا يوجد ضمانة. كلا ليس صحيح |
Spermlerimizin, süper zekalı çocuklar üreteceğinin garantisi yok ki. | Open Subtitles | ليس هناك ضمانة بأن حيامننا ستنتج نسلا عالي الذكاء , فكر بهذا |
Yaparsam, kızı bir daha göreceğimin garantisi yok. | Open Subtitles | لو فعلت، لا توجد ضمانة أني سأراها مرة آخرى |
Ama İsa'ya inandığın zaman kurtulacağına dair bir garanti var mı? | Open Subtitles | لكن, هل هناك ضمانة أنك إن آمنت بيسوع، أنك ستُنقذ؟ |
Yinede işe yarayacağına dair bir garanti yok, bu çok riskli. | Open Subtitles | مع ذلك ، لا يوجد ضمانة أن هذاسينجح،هذا خطيرللغاية. |
Ama iddialarını kanıtlayamazsan bunu garanti etmiyorlar. | Open Subtitles | لكن ليس هناك ضمانة موقع مالم تثبت مزاعمك |
bir Teminat vermek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كانوا مطالبين بوضع ضمانة. |
Bu âlemde hayatta kalmak için bize sigorta lazım. | Open Subtitles | نريد امتلاك ضمانة في هذا العالم. |
Lakin size kefil olabileceğim bir aday önerebilirim. | Open Subtitles | لكنني أعطيتك مرشحاً أستطيع ضمانة جدارته بالثقة |
Kefilin var mı peki? | Open Subtitles | هل بامكانك أن تعطيني ضمانة ما ؟ |
Önce beklenmedik bir şey yapmayacağına dair birkaç güvence isteyeceğim. | Open Subtitles | سأحتاج ضمانة أوّلاً كيلا تقدمي على أيّ شيء غير متوقّع |
Olur, ama bazı teminatlar istiyorum. | Open Subtitles | -حسناً، ولكنّنا نريد ضمانة أوّلاً |
Evet ama dışarı çıktığımızda, benim için sadece takas malısın. | Open Subtitles | نعم، ولكن ساعة خروجنا، سأعتبرك ضمانة |