"ضوء الشمس" - Traduction Arabe en Turc

    • gün ışığı
        
    • güneş ışığı
        
    • gün ışığına
        
    • güneş ışığını
        
    • güneşten
        
    • ışık
        
    • güneş ışığına
        
    • Güneşi
        
    • güneşe
        
    • Güneşin
        
    • Gün ışığından
        
    • güneş ışığında
        
    • Günışığı
        
    • güneş ışınlarını
        
    • günışığında
        
    Akne ve kilo almaya sebep olan gün ışığı eksiliğine bağlı depresyon. Open Subtitles الاكنتئاب نتيجة نقص ضوء الشمس يتسبب في حب الشباب وزيادة في الوزن
    Bu Çin'deki Qinhuangdao'da: Orta gelir düzeyi için evler, ki burada her dairenin üç saat gün ışığı alması için bir yönetmelik mevcut. TED هذه في تشينهوانغداو في الصين: سكن ذوي الدخل المتوسط، حيث يوجد قانون داخلي بأنه على كل شفقة تلقي ثلاثة ساعات من ضوء الشمس.
    Tohum, fosfor, gübre, besin, su ve güneş ışığı katmak durumunda kaldık. TED و غرس البذور , الفسفور السمادات ,المواد الغذائية, الماء , ضوء الشمس
    Bir daha yumurtlama dürtüleri onları zorlayana kadar gün ışığına geri dönmeyecekler. Open Subtitles ولن تعود إلى حيث ضوء الشمس حتى تدفعها غريزة التكاثر ثانية لتأتي.
    Nehirin ağzındaki alüvyon mercanın büyümesi için gerekli olan güneş ışığını engelliyor. Open Subtitles في فمّ النهر الغرين منع ضوء الشمس الذي تحتاجه الشعاب المرجانية للنمو
    Efendiyi erken uyandırmamalıyım. Gözüne giren güneşten hoşlanmıyor. Open Subtitles يجب ألاّ أوقظ السيّد مبكراً فهو لا يحب ضوء الشمس
    Bir günde ortalama 4 - 4.5 saat ışık toplar. TED فتجمع في المتوسط أربع ساعات ونصف من ضوء الشمس يوميا
    Bu mahallede güneş ışığına inanan kimse yok mu acaba? Open Subtitles أيظنّ أحداً ، أن ضوء الشمس يدخل عند ذلكَ الجار؟
    İşte tam orada parlak gün ışığı altında siyah elbiseler içinde bir kadın duruyordu. Open Subtitles وهناك عند ضوء الشمس الساطع كان تقف المرأه كلهم يرتدون الأسود
    gün ışığı olmadan sana çayırı düzgün bir şekilde gösteremem. Open Subtitles لا يمكنني أن أريكِ مروجي الخضراء بشكل جيد إلا بظهور ضوء الشمس.
    gün ışığı parlayarak delikten içeri giriyordu. Open Subtitles و كانت تشرق هذا الشعاع الضخم من ضوء الشمس يدخل
    Fotosentez olayını modifiye ederek güneş ışığı kullanarak hidrojen üretmeye çalışıyoruz. TED نحن نحاول تعديل التركيب الضوئي لإنتاج الهيدروجين مباشرة من ضوء الشمس.
    Ama şimdilik güneş ışığı "Über Vampir"i bizden uzak tutuyor. Open Subtitles يبدو للآن بأن ضوء الشمس هو الذي يبعد هذا المصاص
    Jacob Ben Harouch, güneş ışığı gözlerinizi kör mü etti? Open Subtitles يعقوب هاروش هل يمكن أن يكون ضوء الشمس قد أعماك؟
    Normal hayata dönmek yemeğe, özgürlüğe, gün ışığına hepsi çok büyük. Open Subtitles العودة للحياة الطبيعيه الطعام، الحريه، ضوء الشمس .. لقد ارتبكت مشاعري
    Güçlenmek, büyümek ve üretmek için gökyüzünden gelen güneş ışığını kullanır. Open Subtitles انها تستخدم ضوء الشمس من السماء لتقوية نفسها و تنمو وتتكاثر.
    Efendiyi erken uyandırmamalıyım. Gözüne giren güneşten hoşlanmıyor. Open Subtitles يجب ألا أوقظ السيد مبكراً فهو لا يحب ضوء الشمس
    10 yıl hiç ışık almayan bir hapishane hücresine ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن زنزانة مع عدم وجود ضوء الشمس لمدة 10 سنوات؟
    Bizim de bu sıkıntılı dünyada bolca güneş ışığına ihtiyacımız var. TED و نحن بحاجة إلى الكثير من ضوء الشمس في هذا العالم المضطرب.
    burada görebileceğiniz bu gölgeyi oluşturdular, Güneşi kapatan, ama gökyüzünden gelen güzel ışığa açık olan. TED وخلقوا هذا الظل الذي تستطيعون أن تروه هنا ، والذي يقوم بتغطية ضوء الشمس ولكنه يدخل ضوء السماء الصحي
    ...gölgelerin içinde güneşe çıkmadan sessiz ve hızla koştular. Open Subtitles لقد انزلق بين ظلال الأشجار وجروا بسرعة وهدوء حريصين على تجنب ضوء الشمس
    Güneşin düşürdüğü gölgeleri kullanıyorsunuz. TED حيث نستفيد من الظلال الناجمة عن ضوء الشمس.
    Söz verilemeyen, ya da Gün ışığından uzun sürmeyen şey. Open Subtitles الذى لا يمكن الوفاء به أو تم وضعه ليتوانى أكثر من ضوء الشمس
    güneş ışığında oturuyorsun, değişmemiş olmalısın. Open Subtitles أنتَ فى ضوء الشمس يبدوا أنكِ لن تتحولى بعد
    Bunların kıçı hiç Günışığı, ayışığı, nur ışığı, gaz ışığı görmedi. Open Subtitles لم ترى ضوء الشمس , أو ضوء القمر فقط ضوء الشمعة
    Kar ve buz güneş ışınlarını yansıtacak ve atmosfer tekrar dengelenecek. Open Subtitles وهذا سوف ينعكس على ضوء الشمس حتى تتم معادلة الحراره
    Çok uzak. günışığında hayatta kalamam. Open Subtitles مسافة بعيدة جداً، و لن أنجو في الرحلة أثناء ضوء الشمس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus