Her günü ayrı ayrı geçelim ve önemli bir konuk bulalım. | Open Subtitles | لنتعامل مع مقتضيات كل يومٍ على حدة. وأحضري ضيفًا مقبولاً. |
Rahip bir konuk değil. | Open Subtitles | الكاهن ليس ضيفًا |
Aynı fikirde değilsen sana bir misafir olduğunu hatırlatmam gerekecek. | Open Subtitles | وإن كان لديك اعتراض، فعلي تذكرتك بكونك ضيفًا. |
Annem de misafir beklerken taze çiçek bulundururdu hep. | Open Subtitles | اعتادت أمي دومًا وضع ورود طازجة حين كانت تترقّب ضيفًا. |
O bizi yıllardır ziyaret etmedi. Ayrıca, misafirimiz de olmadı. | Open Subtitles | إنه لم يزرنا منذُ سنة, إضافةً إلى أنه ليسَ ضيفًا! |
Çok tatlısın ama 200 misafirimiz var ve sizinkiler bu düğün için bir servet harcadı. | Open Subtitles | هذا لطيف جدًا منك، لكن سيأتينا ما يربو عن 200 ضيفًا. ووالداك أنفقا ثروة على التحضير لهذا الزفاف. |
Anne' nin hayır işine ünlü konuk olmak. | Open Subtitles | لحفل (آني) الخيري بصفتي ضيفًا مشهورًا. خيري؟ |
Ne kadar konuk kaldı? | Open Subtitles | -كم ضيفًا تبقى؟ |
- Ne diyecek acaba? - konuk seçimim kötüydü tamam. | Open Subtitles | -لقد أحضرتُ ضيفًا سيئًا . |
Eğer daha önce Airbnb'de misafir veya ev sahibi olduysanız lütfen elinizi kaldırın. | TED | من فضلك ارفع يدك إذا سبق وأن كنت مُضيفًا أو ضيفًا في موقع إير بي إن بي "Airbnb" لتأجير المنازل |
İyi bir misafir olmak istiyorum sadece. Hayır, daha iyi bir koca oluyorsun. | Open Subtitles | أحاول فقط أن أكون ضيفًا جيدًا - لا، لقد كنت زوجًا أفضل مني - |
Adamı Thierry yaşıyor. Ben de böylece Fransız mahallesinde hoş karşılanan bir misafir durumundayım. | Open Subtitles | "تابعه (تيري) سيعيش، وسأظلّ ضيفًا مرحّبًا بهِ في الحيّ الفرنسيّ" |
Bayan Fayad. - misafir getirmişsiniz. | Open Subtitles | آنسة (فيّاض)، جلبت معك ضيفًا. |
Mühendisinize birşey yapmadık Kendisi bizim misafirimiz. | Open Subtitles | لم نُلحق أذى بمهندسك. لقد حلَّ ضيفًا علينا . |
Beklenmedik bir misafirimiz vardı. | Open Subtitles | لقد تلقّينا ضيفًا غير متوقّع |
misafirimiz olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | لم أعلم أنّ لدينا ضيفًا. -عدت مبكّرًا . |