"...ve elmas ayakkabılarım da çok sıkı!" | Open Subtitles | " و حذائي المصنوع من الماس ضيق جدا علي " |
Terziyi görebilir miyim? çok sıkı. | Open Subtitles | اعتقد انه ضيق جدا لا استطيع التنفس |
Eller ve omuzlar, yüzler çok sıkı | Open Subtitles | اليدين والكتفين والوجه ضيق جدا |
Pardon, pardon. Bu kapı çok dar. | Open Subtitles | آسفة, آسفة و الان هذا الباب ضيق جدا |
Havalandırma sistemi çok dar, oradan kimseyi içeri sokamam. | Open Subtitles | نظام التهوية ضيق جدا ، منذ لا يمكن لأحد الدخول أو الخروج ، |
Savaşmak için çok dar. | Open Subtitles | -ان ضيق جدا للقتال فى مكان مفتوح |
Hayır, bu çok sıkı. | Open Subtitles | لا , لا هذا ضيق جدا |
Tasman çok sıkı. | Open Subtitles | إن رباطك ضيق جدا. |
çok sıkı! Canımı yakıyor. Canımı yakıyor. | Open Subtitles | هذا ضيق جدا انه يؤلم |
Rauschenberg çok sıkı diye duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن روشنبيرغ ضيق جدا - حسنا |
- Niye öyle bir şey yapıyorsun - Bandaj çok sıkı olmuş, acıtıyor. | Open Subtitles | - لماذا تعمل ذلك الضماد، ضيق جدا . |
Anne, bu ayakkabılar çok sıkı. | Open Subtitles | ! أمي، هذا الحذاء ضيق جدا |
Kemer çok sıkı. | Open Subtitles | الحزام ضيق جدا |
Bu çok sıkı. | Open Subtitles | إنه ضيق جدا |
- çok sıkı. | Open Subtitles | - إنه ضيق جدا |
Burası çok dar. | Open Subtitles | المكان هنا ضيق جدا |
Çantayı buraya geçirsene. Çıkıntıya dikkat et, çok dar. | Open Subtitles | اعطينى حقيبة الظهر يا (ليز)ّ انتبهى الى الافريز فهو ضيق جدا |
-Bu elbise çok dar. -Sana söylemiştim. | Open Subtitles | هذا الفستان ضيق جدا لقدأخبرتك |
-Tünelle ilgili değil. -Ve burası çok dar. Afedersin. | Open Subtitles | ليس بخصوص النفق - وإنه ضيق جدا , أعذرنى |
- En sevdiğin kot çok dar. | Open Subtitles | -جنزك المفضل ضيق جدا |
- Yol çok dar. | Open Subtitles | -الطريق ضيق جدا |