Tüm VIP konuklarını, 7 gün 24 saat. | Open Subtitles | على جميع ضيوفه المهمين و على مدار الأسبوع |
Magistra yarın geliyor. konuklarını tatmin etmesi için hazırlıkların layıkıyla yapıldığından emin olmalı. | Open Subtitles | ،القاضي سيصل غداً قبل ضيوفه ليتأكد أن الترتيبات مطابقة لمعاييره |
Titus bütün misafirleri şaraba boğarmış, sonra cinsel organlarını bir iple bağlarmış. | Open Subtitles | تايتس سيشغل ضيوفه بالنبيذ ثم يربط أعضاءهم التناسلية بحبل |
Şu an Büyükelçi ve konukları için en güvenli yer konsolosluk. | Open Subtitles | الآن .. السفير و ضيوفه سيكونون أكثر أماناً |
Bu mesafe yeterli, sidikli. Ne valiye, ne de misafirlerine yaklaş. | Open Subtitles | ذلك بعيد كافيه، لا تذهب قرب رئيس البلدية أو ضيوفه. |
Konuklarına yeni haberleri iletmek isteyen zavallı bir ev sahibiyim. | Open Subtitles | إنه مضيف رديء من يبقي ضيوفه بعيدين عن الأخبار المحلية |
Juan Antonio misafirlerini öğle yemeğine çıkardı. Sanat ve aşk hakkında sohbet ettiler. | Open Subtitles | خوان أنطونيو أخذ ضيوفه للغداء ناقشا الفن و الرومانسية |
İçeri girip, babanı konuklarından kurtarsam iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن ادخل لكي أنقذ أباك من ضيوفه |
O zaman partinin bir fiyasko olduğunu haykırıp davetlilerinin önünde onu küçük düşüreceksin. | Open Subtitles | ثم نعلن أن حفلته فاشلة ونغادر بعدها على الفور لنتركه مذلولاً أمام ضيوفه لقد أحببتُ ذلك |
Vikingler konuklarını bu şekilde karşılar! | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يرحب بها " الفايكنج " ضيوفه |
- Tamam. Rigsby, Jim Meier konuklarını gözetliyormuş herşeyi dvdlere kaydetmiş. | Open Subtitles | يا (ريغسبي) , لقد كان (جيم ماير) يقوم بالتجسس على ضيوفه |
Bu tarafta Sör Aldridge'i, zengin konuklarını ağırlarken hayal edebilirsiniz. | Open Subtitles | وهنا، يمكنكم تخيل السيد (ألدريدج) وهو يقوم بتسلية ضيوفه الأثرياء |
Büyüdeki uzmanlığıyla konuklarını şaşırtıp korkutmak için. | Open Subtitles | بل كي يثير دهشة و إخافة ضيوفه |
Ev sahibi, misafirleri dinlemek için yaptırırmış. | Open Subtitles | يمكن للمُضيف إستخدامه للتنصّت على ضيوفه. |
Hayatındaki iyi şeyleri misafirleri için harcıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يعطي بسخاء الأشياء الجيدة .في حياته إلى ضيوفه |
Saray sihirbazı hipnoz yapmak için seanslarda misafirleri üzerinde kullanırdı. | Open Subtitles | ساحر المحكمة الخاص بها كان يستخدمه على ضيوفه للتسبب بالحالة المنومة |
Doktorun programı, pervasız konukları... | Open Subtitles | برنامج الدكتور مع ضيوفه المتميزين |
Jay'la 'Gecenin Şovu'nu kaçırmayın. konukları, Yaser Arafat ve Kate Moss. | Open Subtitles | إنضمّوا إلى (جاي) في "ذا تونيت شو" مع ضيوفه (ياسر عرفات) و(كايت موس). |
Aman Tanrım nasıl bir pansiyon misafirlerine böyle davranır ki? | Open Subtitles | يا إلهى ما نوع الفندق الذى يعامل ضيوفه بهذه الطريقه ؟ |
Kont misafirlerine karşı her zaman nazik olmuştur. | Open Subtitles | -السيد يكرم جيداً ضيوفه.. |
Konuklarına mükemmel davranırdı. | Open Subtitles | يعامل ضيوفه بشكل رائع |
Muhteşem peçete origamileriyle misafirlerini memnun ederdi. | Open Subtitles | يصنع مناديل رائعة بفن الأوريغامي والتي تباغت وتبهج ضيوفه |
Ben en iyisi içeri girip babanı konuklarından kurtarayım. | Open Subtitles | من الأفضل أن أدخل للداخل أنقذ والدك من ضيوفه |
Vampir kanının iyileştirici gücünü göstermek için davetlilerinin kanımızı içmesine izin verirdi. Cilt katmanı tamamen iyileşiyor. | Open Subtitles | "أشرَب ضيوفه من دمائنا ليظهر القدرة العلاجيّة لدم مصّاص الدماء" |
Kalan iki konuğunu memnun etmek isteyecektir. | Open Subtitles | فهو يجب أن يهتمّ بسعادة ضيوفه الوحيدين |