konuklarım tam da yemeğe oturmuşken, ne hakla çekip gidebilirsiniz? | Open Subtitles | كيف لكما أن تغادرا وقد جلس ضيوفي لتناول العشاء؟ |
konuklarım görmeden bu mide bulandırıcı pisliği temizle hemen. | Open Subtitles | الان نظفي هذه الفوضى المثيره للاشمئزاز قبل ان يشاهدها ضيوفي. |
Dünya sizinle çok az ilgilendi sevgili Misafirlerim. | Open Subtitles | يبدو أن العالم لم يقدركم يا ضيوفي الأعزاء |
Yüzbaşı flörtüm ancak her üçü de benim misafirim. | Open Subtitles | النقيب هو مُرافقي، لكن بقية الثلاثة هم ضيوفي |
Bana izin verir misiniz, Albay Dax? Konuklarımı çok yalnız bıraktım. | Open Subtitles | استميحك عذرا يا كولونيل داكس لقد تركت ضيوفي لمدة كويلة |
Fakat misafirlerimin şarap kadehlerine bir damla bile... Tamam. | Open Subtitles | ارحل، لكن إن سقطت الأمطار بكئوس ضيوفي |
İkiniz okulu asıp misafir odamda sikişiyorsunuz. | Open Subtitles | امّا انتما الإثنان فهربتما من المدرسة لتتضاجعا في غرفة ضيوفي. |
Kendinden geçmiş misafirlerimi bekletmeyeyim. | Open Subtitles | لا يمكن ان أترك ضيوفي المتحمسيين ينتظروا |
Bir sürü konuğum ve bir hastalık vardı. Yayılmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | كلّ ضيوفي كانوا مهددين بالسقم، وما أمكنني تركه ينتشر. |
konuklarım gelmek üzere ve sana dışarıda ihtiyacım var. | Open Subtitles | ضيوفي سَيَكُونونَ هنا في أيّ دقيقة وأنا أَحتاجُك المقدمة |
Sadece benim konuklarım yok. Arkadaşları ve arkadaşlarının arkadaşları da geliyor. | Open Subtitles | أترى، إنه ليسوا ضيوفي وحسب إنهم أصدقاؤهم، وأصدقاء أصدقاؤهم |
Hayır, hayır. Şu anda tüm konuklarım gitti. | Open Subtitles | اوه , لا , لا ,لا كل ضيوفي مروا بهذه اللحظة |
Misafirlerim 7'de gelecek yani o saatte bitmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ضيوفي يصلون عند السابعه لذا يجب الإنتهاء عند الخامسه تماماً |
Misafirlerim yemek bölümünde çalışanlara bayılıyor. | Open Subtitles | ضيوفي عِنْدَهُمْ يَسْحقونَ على يد عُمّال قسم الطعام |
Vakit geldi, bayanlar ve baylar, benim sevgili, sevgili, sevgili Misafirlerim... sayın bakan, Duma'nın saygı değer beyleri... onu taktim etme zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد حانت اللحظة ، أيها السيدات والسادة، ضيوفي الأعزاء، عزيزي السيد الوزير، أعزائي أعضاء مجلس الدوما، حانت اللحظة كي أقدم لكم ملك الغاز، |
Bu akşam sizi ve arkadaşlarınızı misafirim olarak evime davet etmek isterim. | Open Subtitles | أود أن أقدم لك دعوة وأصدقائك أن تكونوا ضيوفي في بيتي هذا المساء |
...umarım Jedi dostunuza tekrar kavuştuğunuza memnun olmuşsunuzdur, çünkü çok uzun bir süre misafirim olacaksınız. | Open Subtitles | اتمني ان تكونوا اسمتعتم بلم شملكم مع اخوانكم الجاداي , لانه سوف تكونوا ضيوفي |
Genelde Konuklarımı Vogue yığınının yanına yere oturtmam. | Open Subtitles | وأنا عادةً لا ادع ضيوفي يجلسون على الأرض |
...menopozlu Joy Behar'dan feyz alarak davetli Konuklarımı yüz üstü bırakıp çıkıyorum. | Open Subtitles | سوف أخذ جديلة من جوي بيهار وأخرج من قاعة ضيوفي المدعويين |
Şimdi izninle, misafirlerimin yanına dönemem gerekiyor. | Open Subtitles | الرجاء الآن ، يجب أن أعود إلى ضيوفي. |
Onları tanrıları olacağım onlarda cennetimde misafir olabilirler. | Open Subtitles | سوف أكون إلههم. ويمكنهم أن يصبحوا ضيوفي في السماء. |
misafirlerimi onun güçlü ve maharetli ellerine emanet ettiğimi bilirsem içim daha rahat eder. | Open Subtitles | سأرتاح أسهل , أعرف ضيوفي وأنا وضعنا في يديه القوية القادرة |
Konuklarımın hoşuna gitmiyorsa seninle beraber bebek odasına gidebilirler.. | Open Subtitles | إذا ضيوفي لا يحبون المكان هنا، أقترح أن يرافقونك إلى روضة الأطفال... |
Burası benim evim. Siz de misafirimsiniz. | Open Subtitles | هذا منزلي , وأنتم ضيوفي |
Değerli konuklar, üzülerek bildiriyorum ama Bay Marshall, aniden çıkan bir iş nedeniyle ne yazık ki bu gece aramızda olamayacak. | Open Subtitles | ضيوفي الأعزاء يؤسفني أن أعلن أن السيد مارشال لن يتمكن من الحضور بسبب بعض الأعمال الطارئة |
Myshkin ailesi konuğumdur. | Open Subtitles | إن آل (ميشكن) ضيوفي. |
İşte bu yüzden bütün konuklarımdan evime kendi evleriymiş gibi davranmalarını rica ederim. | Open Subtitles | إنه هو السبب في أنني اطلب كل من ضيوفي لإعتبار بيتي كما لو كان بيتهم فعلا |