"ضيّق" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkı
        
    • kısıtlı
        
    • sıkışık
        
    • çok dar
        
    • kısa
        
    Bu çok hoş ama sıkı bir programım var. Open Subtitles ذلك شيئ جيد، لكن أنا على جدول ضيّق. يجب اتباعه
    Pantolonun çok sıkı, çıkaramayabilirsin. Open Subtitles بنطالك ضيّق جداً، لن تقدر أبداً على إخراجها
    Makyör bıyığı öyle sıkı yapıştırdı ki ağzımı açamıyorum. Open Subtitles قام رجُل المكياج بتركيب الشارب ضيّق جداً بحيث لا يمكنني فتح فمي
    Jyorei? Biliyorum zamanın kısıtlı. Open Subtitles أعرف أنّ وقتكِ ضيّق
    Özür dilerim, ama zamanımız oldukça kısıtlı. Open Subtitles آسف. نحن على جدول ضيّق جداً
    Herkes sıkışık koltuklarında oturup minik bilgisayarlarıyla uğraşır. Open Subtitles الجميع يجلس على مقعد ضيّق يعمل على حاسوب صغير
    Yol çok dar. Belki başka bir yol bulabiliriz. Open Subtitles إنـّه ممر ضيّق جداً، ربما يجدر بنا العثور على طريق آخر.
    Kızımın giysisi çok sıkı ve bebeğe zarar veriyor. Odasında değiştireceğiz. Open Subtitles فستان ابنتي ضيّق ويزعج الطفل سنغيره في غرفتها
    O sadece başka bir sıkı kalçalı C.O. Open Subtitles مارشال: هي فقط أخرى حمار ضيّق سي.
    Çünkü, bilemiyorum, sanırım sıkı kasları ve büyük pazıları olan seksi erkeklere karşı bir zaafım var. Open Subtitles ' سبب، أنا لا أَعْرفُ، أَحْسبُ أنا فقط لَهُ a ضعف للناسِ المثيرينِ، لabs ضيّق وأسلحة كبيرة.
    Duyduğuma göre John Dogget'la sıkı fıkıymışsınız. Open Subtitles وأنا أسمع... ذلك , uh، بأنّك وجون دوجيت كانت ضيّق.
    Hayır, çok sıkı. Open Subtitles لا, إنّه ضيّق جداً.
    - Bulldog ve Leo sıkı arkadaşlar. Open Subtitles - بولدوغ والأسد كَانا ضيّق.
    - sıkı bir programım var. Open Subtitles أنا على جدول ضيّق. أنا لست...
    Zamanımız kısıtlı. Open Subtitles جدولنا الزمني ضيّق
    - kısıtlı zamanımız var. Open Subtitles نحنُ نمّر بجدول زمني ضيّق.
    - Zaman kısıtlı Arizona. Open Subtitles - أريزونا " يا ضيّق الوقت "
    Para durumları şu an biraz sıkışık olduğundan aldıklarının fişini getir. Open Subtitles الوضع الماليّ ضيّق قليلاً في الوقت الراهن، لذا يمكننا أن نتفق الآن بأن تجلب لي الإيصالات
    Bu mutfak niye böyle korkunç derecede sıkışık? Open Subtitles أليس هذا المطبخ ضيّق بفظاعة؟
    Füzeyi yok etmek için frekansa ince ayar çekebiliriz fakat cihazın etki alanı çok dar... Open Subtitles حسناً، بإمكاننا توليف تردّد لتدمير الصواريخ، لكنّه لا يزال على نطاق ضيّق.
    Küçüktür, kurulması kolaydır ama kısa menzillidir. Open Subtitles إنها صغيرة و سهلة في التثبيت لكن على نطاق ضيّق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus