Belki de kurban gerçekten başka bir adamın kızı ile uyurken yakalandı. | Open Subtitles | ربما الضحية ضُبط نائماً مع فتاة لرجل آخر. |
- Sage gene şey yaparken yakalandı. | Open Subtitles | اوه- - سايج ضُبط يقوم بدلك الشيء, |
Suçüstü ve numara yaparken yakalandı. | Open Subtitles | ضُبط متلبسة تزيّف حدثًا. |
Bir halt işlerken yakalanmış olmalı, zavallı piç. | Open Subtitles | لا بد أنه ضُبط متلبساً وهو يقوم بشيء ما، المسكين. |
O zaman neden yakalanmış gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | -لمَ تبدين كمَن ضُبط بجرمه؟ ما تفعلين هناك؟ |
Bu adam Demorfin denilen performans arttırıcı bir ilacı at sahiplerine satmaktan yakalanmış. | Open Subtitles | وقد ضُبط هذا الرجل... لتزويده ملاك خيول السباق... عقاراً لتحسين أدائها يدعى "ديمورفين". |
Babası karısını aldatırken yakalandı. | Open Subtitles | ضُبط والدها في علاقة حميمية |
Pyp bir dilim peynir çalarken yakalandı. | Open Subtitles | ضُبط (بيب) يسرق عجلة من الجبن |
Stout ve ikizler yakalandı! | Open Subtitles | (لقد ضُبط (ستوت) و (توينز |
Asıl mesele, olayı başka hadiselerin çıktığı disiplin komitesine taşıyan fakülte müdürüne yakalanmış olması. | Open Subtitles | المُشكلة أنه ضُبط بواسطة عميد الكلية... الذي أحال الأمر إلى المجلس التأديبي... حيث ظهرت مُشكلات أخرى. |
O zaman neden yakalanmış gibi davranıyorsun? | Open Subtitles | -لمَ تبدين كمَن ضُبط بجرمه؟ ما تفعلين هناك؟ |
Ve sanki yakalanmış gibiydi, etrafı sarılmış gibi. | Open Subtitles | ونظر وكأنه ضُبط كان متوترا ً |