Yarın özel jetiyle Paris'e uçuyoruz. | Open Subtitles | غداً , سنذهب الى باريس في طائرته الخاصة |
özel jetiyle gidiyoruz. | Open Subtitles | سنذهب على طائرته الخاصة |
Yani çevreye bu kadar önem verdiği için sırf bu toplantıya gelmek amacıyla özel jetiyle yüzlerce kilometre geldi diyorsun? | Open Subtitles | السيد (لايمر) قطع كل هذه المسافة على طائرته الخاصة ليراك |
Ya da onun yeni jetine binme şansımı. | Open Subtitles | أو فرصتي لركوب طائرته الخاصة الجديدة |
Beni özel jetiyle götürüyordu ve ben kızı bulunca, paraşütle atladım çünkü eğer o JD ise, ben de JD'nin oğluyum. | Open Subtitles | . كان يأخذنى فى طائرته الخاصة , لكن عندما أكتشفت ذلك . قفزت فى منتصف الهواء , ( فإذا كان هو ( جى دى . ( فأنا إبن ( جى دى |