Ama burada olduğumuz sürece benim sorumluluğumda, değil mi? | Open Subtitles | لكنه مسؤوليتنا طالما نحنُ هُنا , أليس كذلك ؟ |
Birlik olduğumuz, birlikte olduğumuz sürece onların olabileceklerinden daha güçlüyüz. | Open Subtitles | طالما نحن مُتحدّون، طالما نحنُ في هذا الأمر معًا. أنّنا أقوى بكثير ممّا قد يكونوا أبدًا |
Beraber olduğumuz sürece her yer bizim evimiz. | Open Subtitles | طالما نحنُ سوياً... فأيّ مكانٍ هو منزلنا |
Birlikte olduğumuz sürece, bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | طالما نحنُ معاً، فهذا لا يهمّ. |
- Otelde olduğumuz sürece. | Open Subtitles | طالما نحنُ في هذا الفندق |