Gördüğün gibi inanç, güven ve peri tozu olduğu sürece Kanca asla kazanamayacak. | Open Subtitles | وكما ترى يا دانى هوك لا ينتصر ابدا طالما يوجد اخلاص و شجاعة و تراب متألق |
Mutluluk olduğu sürece, üzüntü de var olacaktır. | Open Subtitles | طالما يوجد هناك سعادة سيكون هناك أيضا شقاء |
Neyse, dediğim gibi, günlük işlerini yapabilirsin yanında biri olduğu sürece... | Open Subtitles | على أي حال ، و كما كنت أقول أعتقد أنه يمكنك أداء أعمالك اليومية طالما يوجد شخص ما معك |
Kutup ayıları denizde buz olduğu sürece acıkmaz çünkü foklara ulaşımın en kolay yolu buz üzerinde yürümektir. | Open Subtitles | طالما يوجد بحر متجمدّ، فلن تجوع الدببة لأن المشي على الثلج هو أسهل طريقة للدب ليقترب من فقمة |
Sana iyi tatiller demek için uğramıştım. Aslında uğramayı düşünüyordum. Tabii bedava içki olduğu sürece. | Open Subtitles | لا كنت سامر لبعض الوقت طالما يوجد كحول مجاني لم تعرفي بالامر ؟ |
Bunun gibi kâtil piç kuruları olduğu sürece avcılar olmaya devam edecek... Kable! | Open Subtitles | ستكون دائماً بجميع أنواع القتلة, طالما يوجد لعين مثله يتجول في الجوار... |
Bunun gibi kâtil piç kuruları olduğu sürece avcılar olmaya devam edecek... Kable! | Open Subtitles | ستكون دائماً بجميع أنواع القتلة, طالما يوجد لعين مثله يتجول في الجوار... |
Merhamet olduğu sürece. | Open Subtitles | طالما يوجد الرحمة |
Su olduğu sürece keyfim yerindedir. | Open Subtitles | \u200fأنا سعيد طالما يوجد ماء. |