Oynadık ama masası veya raketleri olmadığı için biraz zor oldu. | Open Subtitles | اوه لقد لعبنا وكان صعبا لانها لم تملك طاوله او مضارب |
O artık bir makyaj masası, yemek köşesi, bebek beşiği veya çöp kutusunu dolduran bir gazete olmuştur. | Open Subtitles | بل تصبح , طاوله فاخره ركن افطار , مهد طفل وصحيفه قابعه في سله المهملات |
Haydi, en yakın masaya intikal edelim... ve bu müessesenin yemek listesine bir göz atalım. | Open Subtitles | دعنا نأخذ انفسنا لاقرب طاوله .. ِ و نأخذ نظره حول المكان |
Pencere kenarında bir masaya geçebilir miyiz lütfen. | Open Subtitles | كنت أتساءل اذا كان بالامكان الجلوس على طاوله أقرب للنافذه |
Vizonlar gibi. Her yerde. Mutfak masasında, yatağınızda, garajda. | Open Subtitles | مثل ثعالب الماء,فى كل مكان طاوله المطبخ,سريرك,الجراج |
Vizonlar gibi. Her yerde. Mutfak masasında, yatağınızda, garajda. | Open Subtitles | مثل ثعالب الماء,فى كل مكان طاوله المطبخ,سريرك,الجراج |
Yarın başka bir dersimiz daha olacak ama burada işimiz bittiyse bilardo masasının orada biraz eğlenmek hoş bir çocuk var. | Open Subtitles | سنحظى بدرس اخر غدا, هذا ان كنتِ فرغتى من ذلك يوجد بعض الرجال الجذابين على طاوله البلياردو , ساذهب لالعب معهم |
Müsaadenizle. Sizin için başka bir masa bulmaya çalışayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي ، سوف اراى ان كنت استطيع ان اجد طاوله اخرى لكم |
Biz o kızlara çok yakındık o kızlar dans pistinde dans ederken biz masada oturup cüzdanlara göz kulak oluyorduk. | Open Subtitles | وكنا قريبتين جدا إلى أن نصبح من تلك الفتيات التي يجلسون على طاوله ليحمين حقائبهن بينما الفتيات الجميلات يرقصن |
Yemek odası masası, teras fayansları , nadir kitaplar .. | Open Subtitles | طاوله غرفه الطعام, بلاط الفناء, كتب نادره |
Düğünümüzde düğün masası kullanmıştık fakat hiç beğenmedik. | Open Subtitles | لقد كان لدينا طاوله في زفافنا طاولة رئيسيه , ولكن لم تعجبنا عى الاطلاق |
Bir ortaokula pinpon masası temin eden bir organizasyonun doğruluğundan nasıl şüphe edebilirsin? | Open Subtitles | من يستطيع ان يشك بالاخلاقيه لمنظمه توفر على الاقل طاوله بينج بونج واحده لكل مدرسه |
Eski yatak odama bir bilardo masası koyuyor. | Open Subtitles | انه يضع طاوله بلياردوا في غرفتي القديمه |
Şu aslen mutfak kapısıydı, fakat ben yeniden dekore ettiğimde onu kaldırdım ve masaya çevirdim. | Open Subtitles | كان هذا باب المطبخ ولكن ازلته وحولته الى طاوله |
Kimse kalkmıyor Niles. Dışarıda bir masaya otursak ya. | Open Subtitles | لا أحد يغادر لنأخذ طاوله في الخارج |
Herhangi biri masaya oturabilir. | Open Subtitles | أى شخص يستطيع الجلوس على طاوله |
Jimmy'nin partisinde iki fıçı ve herkesin gözü önünde bilardo masasında birbirini yalayan şu iki tiyatrocu piliç vardı. | Open Subtitles | وهؤلاء بنات المسرح هبطت عليهم وهم علي طاوله البلياردو أمام كل الناس |
Ama biz onun yanında, 6,000 dolarlık jüri masasında olacağız! | Open Subtitles | ولكن سنكون بجانبه باستخدام طاوله القاضي التي يبلغ سعرها سته الاف دولار |
Senden ricam son bir kez yemek masasında benim karşımda otur. | Open Subtitles | .... ولكن هل يمكنكى رجاءا أن تجلسى فى مقابلى على طاوله العشاء |
Patron, motosiklet garajda yok, ama bunu çalışma masasının üstünde buldum. | Open Subtitles | اه,رئيس الدراجه الناريه مفقوده من الجراج ولكنى وجدت هذه فوق طاوله العمل |
Evet, çetenin bilardo masasının yerine geçecek bir şey bulmam lazımdı. | Open Subtitles | اجل اردت ان يكون بديل عن طاوله البيلياردو العصابه |
Acaba Cumartesi günü... saat 8'de dört kişilik bir masa ayırtabilir miyim? | Open Subtitles | اهناك فرصة للحصول على طاوله لاربعة مساء السبت الساعه الثامنه؟ |
-Çalışanları oldukça kibar. -Kendimize sessiz hoş bir masa bulacağımdan eminim. | Open Subtitles | العاملين من الواضح انهم نشيطين جدا انا متاكد انني استطيع ان احصل على طاوله رائعه وهادئه |
Doğrusu Malik, masada ne giydiğin umurumda bile değil. | Open Subtitles | بصراحه ماليك لا اهتم على ما ترتديه على طاوله هذا افضل |