Yatak odası penceresinin önünde ayak izi, arabada da iç çamaşırı bulunmuştu. | Open Subtitles | أيضاً وجدنا طبعة حذائه خارج نافذة غرفة النوم وثيابها الداخلية في سيارته |
Ama dün gece yağdığı için betonda çamurlu bir bot izi var. | Open Subtitles | ولكن بسبب الأمطار في الليلة الماضية، كانت هناك طبعة حذاء موحلة بالاسمنت. |
Ama koleksiyonumun için imzalı bir ilk baskı aldım. | Open Subtitles | لكنّي بالفعل حصلت على طبعة أولى موقعة جديدة اضمها لمجموعتي |
Noel babayı soyan şu hırsızın ayakkabısından... - ... lastik izi baskısı aldım. | Open Subtitles | رائع، حصلت على طبعة صالحة جداً للاطارات "الخاصة بسيارة المحتال الذي سرق "سانتا |
Ne zaman kıçına bakacak olsan, o izleri görürsün. | Open Subtitles | كلّ مرّة تنظر إلى حمارك هناك سيصبح طبعة هناك. |
- Şey, Emma nerdeyse bitti, ama Mr Egerton Mansfield Park'ın yeni bir baskısını yayımlamayı reddediyor; | Open Subtitles | لكن السيد إديغتون يرفض إصدار طبعة جديدة من مانسفيلد بارك |
Kilitli olan camın dışında bir iz daha vardı. | Open Subtitles | كان هناك طبعة أخرى على العتبة خارج النافذة المغلقة. |
Senkronize hareket eden dört düzine eşsiz el izi saydım. | Open Subtitles | عددت 24 طبعة يد فريدة تنم عن تحرك بتزامن منتظم |
Ve yeniden Brook Park yemek fişi veya parmak izi olmaksızın yüzlerce insanı besliyor. | TED | حقيقة. ومرة أخرى، متنزه بروك يطعم المئات من الناس بدون طبعة طعام أو بصمة اصبع. |
İyi bir adli tıp uzmanı, sadece ayakkabı izi değil, ...aynı zamanda ayağın ayakkabıya içeriden yaptığı bir etkinin de olduğunu bilir. | Open Subtitles | أى طبيب شرعى يعرف أنه ليس فقط طبعة الحذاء |
Muhtemelen bir el izi. | Open Subtitles | فقط إلى اليمين قصبته الهوائية. من المحتمل طبعة يدّ. |
Herkesin ayak izi ayrıdır. | Open Subtitles | أتدرك, طبعة قدم كل شخص تعطي انطباع جيد فريد من نوعه |
Korkunç derecede sudan hasar görmüş, ama, şey bir çeşit bir baskı izi duruyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الضرر المائي لكن هناك طبعة ما |
Yeni bir baskı istiyoruz. Kod numarasını verebilirim. | Open Subtitles | نحنُ بحاجة إلى طبعة جديدة أستطيع إعطائك الرموز. |
The Voyage of the Beagle'ın yeni baskısı vardı. | Open Subtitles | لديهم طبعة جديدة عن رحلة البيغل البحرية. |
Tekerlek izleri Strip Mall'den. | Open Subtitles | طبعة العجلة التي حصلت عليها من مركز التسوق |
Little, Brown kitabın ikinci baskısını yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | آه، وافق ليتل براون على طبعة ثانية من كتابنا. |
İşe yarar bir iz bulmamız imkansız. | Open Subtitles | إنها تفسد أية فرصة للعثور على طبعة أقدام ملحوظة |
Bir çocuğa eski basım bir kitap veriyorsan aranda bir bağ var demektir. | Open Subtitles | ان اعطيت فتى طبعة اولية من كتاب ذلك بسبب انه هناك رابط |
Oğlunun olduğunu düşündüğü ayak izlerini sildi. | Open Subtitles | نعم ، لقد قامت بتنظيف طبعة قدم كانت تعتقد أنها لابنها |
Kitapçıda daha yeni basımı var. | Open Subtitles | حسنا ، هناك طبعة أحدث من هذه في المكتبة. |
Sabah baskısına yetişmek için geç kalmış sayılmayız. | Open Subtitles | حسناً، ليس من المتأخر جداً لصنع . طبعة الصباح |
Ekstreme makeover* gibi, yalnız kardeşlik versiyonu gibi. | Open Subtitles | أنه كـ درجة قصوى من تغيير ، طبعة الأخويةِ. |
Ve bir iz vardı, ve odak noktasını değiştiren, avuç içi büyüklüğünde bir izdi. | Open Subtitles | وكذا كانت تلك الطبعه أو طبعة بحجم الكف التي ابدلت تركيزك |
Ve tabii ki, elektrik üretiyor, binanın enerji ayak izini azaltıyor. | TED | وبالطبع، تنتج الكهرباء، مما يقلل من طبعة الطاقة الخاصة بالمبنى. |
Ardından o bölgenin üç boyutlu kalıbını çıkardım. | Open Subtitles | ثمّ حوّلت الشبكة إلى طبعة ثلاثية الأبعاد. |