Yasadışı bir şey yaptığını biliyorum çünkü o öyle biri. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّه عَمِلَ شيئا غير قانوني ،لأن ذلك هو طبعه |
Taksi şoförlüğüyle aşırı antisosyal yapısını bir arada düşünürsek biri mutlaka onunla karşılaşmış olmalı. | Open Subtitles | الربط بين طبعه المتفجر و معاداته للمجتمع مع سائقى التاكسى احدا ما قام بأتصال معه |
Lloyd'dan biraz borç alayım dedim, ama onun nasıl biri olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | فَكَرْتُ في أن أطلب من "لويد" كصديق .. ولكنك تعرفين طبعه |
Bu onun için normal değil, Shuichi göyle biri değil ikisinin Ueno yününe gittiğine dair ihbar aldık | Open Subtitles | هذا ليس اعتيادياً منه, ليس من طبعه إطلاقاً! لقد وصلتنا إفادة عنهما, إنهما يتجهان صوب "يوينو. |
İlk baskılardan biri. | Open Subtitles | إنها طبعه قديمة |
Şimdi nasıl biri? | Open Subtitles | كيف أصبح طبعه الآن ؟ |
O öyle biri değil, efendim. | Open Subtitles | هذا ليس طبعه يا سيدي |
Bilmeceler söyleyen biri değildir. | Open Subtitles | الألغاز ليست من طبعه |
Sana yalan söylettim. O böyle biri değil. | Open Subtitles | ليس هذا من طبعه |
Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف طبعه ؟ |
O öyle biri biliyorsun. | Open Subtitles | هذا هو طبعه |