Evet, hatta zavallı Vera'nın öyküsünü ve resmini de basmışlar. | Open Subtitles | نعم، طبعوا حتى قصة فيرا السيئة، زائدا صورتها. |
Yeniden basmışlar. Kimsenin okuyacağı yok. | Open Subtitles | لقد طبعوا تراجعاً لن يقرأه أحد |
Derginin tüm sayfalarını ters basmışlar. | Open Subtitles | لانهم طبعوا كل المجلة بالعكس |
Bayan Stein'nin verdiği en kötü avans ile birkaç bin kopya bastılar. | Open Subtitles | طبعوا بضعة آلاف نسخة مع أسوء مدفوع مقدم قد رأته السيدة (ستاين). |
Birincisi, bunlar yeni basılmış. | Open Subtitles | أولاً, طبعوا مؤخراً |
Bak. Mektubumu yayınlamışlar. | Open Subtitles | انظر لقد طبعوا رسالتي |
Ve 100 milyon dolar basıp naklettiler. | Open Subtitles | .وهم طبعوا وبعثوا مائة مليون دولار |
- Haklısın. Bizim için de özel akşam baskısı olarak makale yazdıklarını söyleme. | Open Subtitles | انت لست مخطئا لا تخبرني انهم طبعوا |
Mektubumu basmışlar. | Open Subtitles | طبعوا خطابي |
Mektubumu basmışlar. | Open Subtitles | طبعوا خطابي |
1450'lerde geçiyor, Katolik kilisesinin paraya ihtiyacı vardı, ve bu yüzden günahlar için bağışlama kağıdı bastılar -- bunlar, "bağışlayıcı" olarak isimlendirilen ve bir parça kağıt üzerinde elleriyle yazdıkları şeylerdi. | TED | تبيّن أنه في أعوام 1450، أرادت الكنيسة الكاثوليكية المال، لذا فقد طبعوا تساهيل -- في الواقع كتبوا بأيديهم هذه الاشياء المسماة تساهيل، التي هي صكوك غفران من الورق. |
Konuşmamı bastılar mı? | Open Subtitles | هل طبعوا خطابي ؟ |
Bir Albion'da basılmış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | "يبدو أنهم قد طبعوا في "ألبيون |
Mektubunu mu yayınlamışlar? | Open Subtitles | هل طبعوا رسالتكِ؟ |
Ve 100 milyon dolar basıp naklettiler. | Open Subtitles | .وهم طبعوا وبعثوا مائة مليون دولار |
- Haklısın. Bizim için de özel akşam baskısı olarak makale yazdıklarını söyleme. | Open Subtitles | انت لست مخطئا لا تخبرني انهم طبعوا |