Gazı salmayı bıraktıklarında, buz tabakaları erimeye devam etti fakat çok daha hızlı bir şekilde. | Open Subtitles | عندما توقفوا عن رش الغاز استمرت طبقات الجليد بالذوبان لكن الآن بسرعة أكبر |
Her buzul dönemiyle buz tabakaları, okyanusların pahasına büyür. | Open Subtitles | مع كل عصر جليدي تنمو طبقات الجليد على حساب المحيطات |
Burdan çıkarılan sonuç, çarpışmanın Kuzey Kanada'daki tiyal tabakasına, tundraya benzer bir buzun üzerinde gerçekleştiğidir. | Open Subtitles | لذا فالإستنتاج هو أن الإصطدام حدث في جليد يشبه طبقات الجليد في شمال كندا |
Bu işlem buzun içinde sıkışmış mikroorganizmaların serbest kalmasını sağlıyor. | Open Subtitles | و هذه العملية ستكشف آي كائنات دقيقة التي كانت محصورة داخل طبقات الجليد |
Büyük buz tabakalarının eşiğindeyken kocaman buzullar acımasızca artacaktır. | Open Subtitles | بجانب حواف طبقات الجليد الشاسعة، تجري الأنهار الجليديّة بشكل متواصل. |
Başbakanın Grönland'taki buz tabakalarının erimesini durduracak olan kozmik kalkan projesini açıklaması, bu akşamki ana haberimiz. | Open Subtitles | أهم أخبارنا الليلة, هو إعلان الرئيس عن مشروع الوقاية العالمي والذي يهدف إلى إيقاف ذوبان (طبقات الجليد في (جرينلاند |