Aslında, şimdi sıra tatlılarda. Tiffany, Tabağını alayım. | Open Subtitles | اتعلمون,حان وقت التحليه, تيفاني.ساخذ طبقك. |
İyi ki orada olmayacağım. Tabağını götüreyim, tatlım. | Open Subtitles | انا سعيدة لأننى لن اكون هناك سأتولى طبقك يا عزيزتى |
Sen tabağına bok böceği tarafından yuvarlanmış gibi görünmeyen şeylerden başka bir şey yemez misin? | Open Subtitles | ألا تأكل أي شئ لا يبدو أنه التف على طبقك بخنفساء الروث؟ |
Tabağınızı verin. Ringa salatası. Aşçımızın annesinin kendi tarifi. | Open Subtitles | إعطنى طبقك , سلطة الرنكة وصفة أكبر الطباخين |
- Sağol. Sana tabak hazırlayayım mı? | Open Subtitles | -شكراً ، هل بالإمكان أن أصلح طبقك |
Yemekte bize, en sevdiğin yemeği yediğimizi söylemiştin. | Open Subtitles | لقدقلتلناأثناءالعشاء، أنك تأكلين طبقك المفضل |
Tatlım, tabağın dışında her yere köfte suyu döküyorsun. | Open Subtitles | عزيزي أنت تنشر عصارة كرات اللحم إلى كل مكان عدى طبقك |
tabağındaki her şeyi ye ve o içki bir yudum aldığında içinde ne olduğunu sor. | Open Subtitles | كلي كلّ شيء على طبقك وذلك المشروب، عندما ترشفينه اسألي أولا ممّا مكوّن |
Yani, Tabağını ağzına kadar doldurmadan ...oturmak istemezsin, bilirsin... | Open Subtitles | تعرف، لا تُريد أن تجلس حتى يتراكـم الطعـام على طبقك إلى أعلى مستوى مُمكن |
Bana Tabağını ver. Kılçıklarını ayıklayabilirsin. | Open Subtitles | .أعطني طبقك أنت تستطيعين نزع شوك السمك |
Tabağını uzatır mısın hayatım? Tabağını... | Open Subtitles | مرري إلي طبقك ، حبيبتي أعطني طبقـ... |
"Tabağını bitirmezsen, buradan çıkamazsın" dedi. | Open Subtitles | "إن لم تنهي طبقك, فلن تخرج من هنا" |
İşte sana Tabağını doldurma şansı. | Open Subtitles | هذه فرصة لك لتملأين طبقك |
- Hayır, benim değil. Çünkü akşam yemeğinde tabağına sadece sebze koyduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لأنّي لاحظت أيضًا أنّك لا تضع إلّا الطعام النباتي في طبقك للغداء. |
tabağına yemek koymak için genç adam. | Open Subtitles | فلتضع الطعام فى طبقك أيها الولد |
Tabağınızı verin. Salata. Aşçının annesinin özel tarifi. | Open Subtitles | إعطنى طبقك , سلطة الرنكة وصفة أكبر الطباخين |
Sana bir tabak getireyim. | Open Subtitles | و سأجلب لك طبقك |
Wong Usta'nın yemeği uzun süredir bekliyor, soğumuştur | Open Subtitles | معلم وونج طبقك وضع من مدة طويلة لابد انة اصبح بارد |
Springfiled Emekliler Kalesi İşte yeni tabağın dede. | Open Subtitles | إليك طبقك الجديد، جدي. |
Dilini bukalemun gibi kullanabilseydin tabağındaki yemeği, ellerini kullanmadan mideye indirebilirdin! | Open Subtitles | إذا نقرت لسانك مثل الحرباء... تستطيع سحب طعامك من على طبقك بدون إستخدام يداك... |
yemeğin banyo yaptığını sanan canlı bir tavşandan ibaretti. | Open Subtitles | طبقك كان مجرد أرنب حي والذي أعتقد أنه كان يأخذ حماما |
Şurada tabağında hazır olanlar da krepe benziyor. | Open Subtitles | وهناك شئ يبدوا كـ فطيرة بالفعل موجود فى طبقك. |
Tabağınıza konulan her hayvanın bir şekilde kesilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | وكل الحيوانات التي توضع في طبقك عليها أن تذبح بطريقة أو بأخرى، |