Böylelikle gelecek balık avı sezonu başladığında, körfez normale dönmüş olacak. | Open Subtitles | لذا ، عندما يبدأ موسم الصيد القادم سترجع المنطقة إلى طبيعتها |
Hersey ne kadar cabuk normale donerse o kadar iyi. Nerdeyiz? | Open Subtitles | كلما عادت الأوضاع إلى طبيعتها بسرعة كان ذلك أفضل, أين كنا؟ |
Artık savaşların eğlenceli olmamasından yakınan savaş tanrısı Ares'in Thanatos'un zincirlerini çözmesiyle her şey normale döndü. | TED | ولم تعد الأمور إلى طبيعتها إلا عندما شعر إله الحرب آريس بالغضب لأن الحروب لم تعد ممتعة، فحرر ثاناتوس من أصفاده. |
Sadece her şeyin normal hale dönmesini istiyorum. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان تعود الاشياء الى طبيعتها |
Ağzından çıkanı kulağı duymuyor. kendinde değil. | Open Subtitles | إنها لا تعرف ماتقول إنها ليست على طبيعتها |
İki hafta sonra duygusal durumu normale döndü ve ultrason da doğruladı ki kalbi yeniden fonksiyoneldi. | TED | وبعد أسبوعين، عادة حالتها العاطفية إلى طبيعتها وهو ما أكده الفحص بالموجات فوق الصوتية الذي أجري لقلبها. |
Mümkünse bu kasabayı normale döndürmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نرجع الامور الى طبيعتها ان استطعنا |
Onu geri gönderirsek her şey normale döner. | Open Subtitles | مايك، فكر في الأمر، سنعيدها وكأن شيئاً لم يكن وتعود الأمور إلى طبيعتها |
Yeniden yumurtamız oldu. Herşey normale döndü bir kez. | Open Subtitles | سنحصل على البيض ثانية عند عودة الامور الى طبيعتها |
Sonra hayatın yedi ay öncesi olduğu gibi normale dönecek mi? Tamamız? | Open Subtitles | بعد ذلك ستعود حياتك الى طبيعتها منذ سبعة أشهر مضت |
Hayat normale dönünceye kadar, bir kaç gün orada kalırız. | Open Subtitles | وننتظرها في الخارج , بعد عدة ايام من الان ستعود الحياة الى طبيعتها |
Fakat kafa adamlardı. Herşey normale dönmüştü. Bak Earl sigara yok. | Open Subtitles | لكنهم كانوا رائعين ــ عادت الأمور الى طبيعتها ــ انظر ايرل، ما من أعقاب سجائر |
Görünen o ki Amanda'yla aranız normale dönmedi. | Open Subtitles | هل الأمور بينك وبين أماندا لم تعد الى طبيعتها لماذا تقولي هذا .. |
normal egzersiz ve sosyalleşmeden uzak, | Open Subtitles | وممنوعة من ممارسة طبيعتها ونشئتها الاجتماعية، |
Konuşan köpek her şeyin normal olmasını sağlamaya çalışacak. Tamam. | Open Subtitles | الكلب الناطق سوف يحاول اعادة الامور الى طبيعتها |
Dün ne olduğunu bilmiyor, ama yine de kendinde gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي حدث بالأمس ولكن يبدو أنها على طبيعتها من جديد |
Tek yapabileceğimiz, Haley'ye kendini bulması için vakit vermek. | Open Subtitles | إسمعي,كل ما يمكننا فعله هو منح الوقت لـ هايلي لتكتشف طبيعتها |
Öyle mi? Ben her şeyin kendi vahşi doğasında akmasını severim, doğanın istediği gibi. | Open Subtitles | افعلها أنت ، ولكن يروق لي الأشياء الجامحة على طبيعتها |
Mekanını eski haline döndürdüm ama hala müşteri göremiyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أرى اى زبائن حتى بعد ان عادت غرفتك الى طبيعتها |
Bunlar doğası gereği tehlikeli olmayan fakat güçlü bedensel ve duygusal tepkileri hatırlatan günlük algılar olabilir. | TED | التي قد تكون أحاسيس كل يوم وهي ليست خطيرة بحكم طبيعتها لكن ردود أفعال نفسية وجسدية قوية سريعة. |
Küçük tilki, doğasını değiştiremez çalmak için yaşar, tek başına olmak için. | Open Subtitles | الثعلبة الصغيره لايمكنها تغيير طبيعتها تعيش لتسرق , تعيش لتهرب بمفردها |
Sonra ayağımı salladım ve eski halini aldı aynı çizgi filmlerdeki gibiydi. | Open Subtitles | وعندما هززتها، عادت إلى طبيعتها مثلما يحدث في أفلام الرسوم المتحركة أو ما شابه |
İlişkilerimden bir tanesinin normala dönmesini dilerdim. | Open Subtitles | ليت واحدة فقط من علاقاتي تعود إلى طبيعتها |
Silahsızken nasıl böyle davranıyor diye kendime soruyordum. | Open Subtitles | كنت أتسائل كيف يمكن أن تعيش بدون المسدس الآن كل الأمور على طبيعتها |
Salyangozlar da, tıpkı kendilerini yiyenler gibi doğalarına göre hareket ederler. | Open Subtitles | الحلزونات تتبع طبيعتها تماماً بقدر أولئك الذين يتغذون عليها |