Sana hiç Victor'un eldivenini çok fazla düşürdüğü için ulusal hokey takımından atıldığını söylemiş miydim? | Open Subtitles | نعم، ألم أخبرك أن فيكتور تم طرده من فريق الهوكي الوطني لإسقاط قفازاته عدة مرات أيضا؟ |
Ordudan atıldığını biliyorsun, değil mi, Nathan? | Open Subtitles | هل تعلم لماذا تم طرده من الجيش، (ناثان)؟ |
Bu yüzden de Suzuran'dan atıldı. Artık sizinle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لقد تم طرده من السوزوران ، ولذلك لايمكنك التدخل بهذا الأمر |
Quentin tüm hafta boyunca derse gelmedi... ve sanırım bunun sebebi takımdan atılmış olması. | Open Subtitles | كونتن لم يحضر للصف هذا الاسبوع كله واعتقد ان السبب هو طرده من الفريق |
Dün, Peter Griffin diziden kovuldu ve yerine David Spade getirildi. | Open Subtitles | الامس بيتر جريفن تم طرده من المسلسل واستبدل ب "ديفيد سبيد". |
West Point'ten de kovulmuş, epey hızlı. | Open Subtitles | لقد تم طرده من وست بوينت بسبب فضائحه الغرامية |
Muhtemelen haksız sebeple orada olmayı kesinlikle hak ettiğini düşündüğü yerden kovuluyor. | Open Subtitles | لسبب غير معروف تم طرده من المكان الذي اعتبره له بالحق المكتسب |
Liam'ı biraz soruşturdum. Önceki okulundan neden atıldığını öğrendim. | Open Subtitles | لقد تقصّيت أمر (ليام) وعلمت سبب طرده من مدرسته السابقة. |
Sanırım Lord Middleham O'nun bir kulüpten... hile yaptığı için atıldığını bilseydi, O'nu evine almazdı. | Open Subtitles | لورد (ميدلهام) لم يكن هناك... إذا كان سبب طرده من النادي هو الغش |
Hırsızlık suçundan polislikten atıldı. Tüm gazeteler hakkında yazdı. | Open Subtitles | تم طرده من الشرطة بسبب السطو كل الصحف ذكرت ذلك |
İki gün sonra okuldan atıldı. Böyle olmadı mı? | Open Subtitles | لقد تمّ طرده من المدرسة بعد يومين لاحقاً، أليس ذلك صحيح؟ |
Sonrasında bir çocukla kavga edip gözlerini çıkarmaya çalıştığı için okuldan atılmış. | Open Subtitles | ثم تم طرده من المدرسة لتشاجره مع طفل محاولاً انتزاع عينيه |
Kuralları çiğneyen olursa kendini takımdan atılmış bulur. | Open Subtitles | "أى شخص سيسر القواعد يتم طرده من فريق المشجعات" |
4 farklı okuldan kovuldu. | Open Subtitles | الذى تم طرده من 4 مدارس مختلفه |
İşte bu. John Sculley Apple'dan kovuldu. | Open Subtitles | هكذا الأمر (جون سكولي) تم طرده من "أبل". |
Sadece, İşleme ve Baskı Bürosu'nda çalışmamış geçtiğimiz yıl oradan kovulmuş. | Open Subtitles | ليس فقط أنه قد عمل فى مكتب النقش والطباعه لقد تم طرده من هناك العام الماضى |
Bir de adam müşteriye asıldığı için ayakkabı dükkanından kovulmuş. | Open Subtitles | ... إلا إذا تم طرده من متجر بيع أحذية السيدات لملامسته سيقان العميلات |
Muhtemelen haksız sebeple orada olmayı hak ettiğini düşündüğü yerden kovuluyor. | Open Subtitles | لسبب غير معروف تم طرده من المكان الذي اعتبره له بالحق المكتسب |
Sakatlanıyor, kovuluyor. Eşi bu gemiyi terk ediyor. | Open Subtitles | تعرض للإصابة، وتم طرده من العمل فتركته زوجته |