"طريق عودتي" - Traduction Arabe en Turc

    • dönerken
        
    • Dönüşte
        
    • dönüyordum
        
    • dönüş yolunda
        
    • dönüş yolunu
        
    • yolda
        
    • gelirken
        
    • yoldayım
        
    • geri dönüyorum
        
    Ya da şu ahmak Marcillac'ın eve dönerken otobüste gevezelik etmesinden. Open Subtitles أو ذاك المرسيلي الذي ثرثر عليّ في الحافلة في طريق عودتي
    Eve dönerken pasta yeme yarışmasına katıldım. Hadi yatağa gidelim. Open Subtitles شاركت بمسابقة تناول الفطائر في طريق عودتي والآن لنأو للفراش
    Eve dönerken avukatım Mario’yu aradım. TED في طريق عودتي إلى المنزل هاتفت محاميّ ماريو.
    Geri Dönüşte Darülacezeye Uğradım Sadece Şöyle Bir Bakmak İçin Open Subtitles و أنا في طريق عودتي ذهبت إلى الإصلاحية فقط لإلقاء نظرة عليها
    Eve dönüyordum, uğrayıp nasıl olduğuna bir bakayım dedim.. Open Subtitles كنت في طريق عودتي من العمل ففكرت بالمرور للاطمئنان
    Evet, okuldan dönüş yolunda yanıma geldi. Open Subtitles أجل، لقد أوقفني في طريق عودتي إلى المنزل من المدرسة.
    Neyse, zaten karanlık çökmeye başladı, dönüş yolunu bulabileceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles على أية حال، لا أعتقد أنه يمكنني أن أجد طريق عودتي لا يمكن ذلك عندما يحل الظلام على أية حال
    Paris'e dönerken, yolu uzatmaya karar verdim. Open Subtitles وفي طريق عودتي إلى باريس قررت أن أغير طريقي
    dönerken yolda uzaktan tanıdığım, meraklı bir kıza rastladım. Open Subtitles وفي طريق عودتي صادفت فتاة أعرفها بشكل عابر، وهي فضولية جدا
    İşten dönerken ona uğrar, uygunsuz davrandığını söylerim. Open Subtitles سأمر عليه في طريق عودتي من العمل وأخبره أن تصرفه كان مشينا
    Arabaya geri dönerken, yansımamı gördüm. Open Subtitles في طريق عودتي للسيارة رأيت صورتي المنعكسة
    Eve dönerken bir kopyasını aldım. Open Subtitles إشتريت نسخة وأنا في . طريق عودتي إلى المنزل
    Eve dönerken kulak tıkacı kullanmak zorunda kalırdım yoksa. Open Subtitles لكانَ يتوجّب عليّ إرتداء سدّادات آذان في طريق عودتي للمنزل.
    dönerken onu aradım. İtalya'ya gideceğimizi söyledi. Open Subtitles لقد أتصلت به في طريق عودتي ، وأخبرني بأننا ذاهبان لإيطاليا
    Eve Dönüşte sana sevdiğin yiyeceklerden alacağım. Open Subtitles سوف أحضر لك بسكويت في طريق عودتي إلى البيت
    Dönüşte oradan geçiyordum ve inip kapıyı çaldım. Open Subtitles ‎لقد كنت في طريق عودتي ومررت عليها فطرقت بابها
    Midemin gurultusuyla uyandım ve mutfağa geç bir atıştırma için gitmiştim şimdi de Hizmetkârlar bölümüne dönüyordum. Open Subtitles أنا , أه، مستيقظ بمعده متزمره و ذهبت الي المطبخ من اجل وجبه ليليه خفيفه، و كنت في طريق عودتي الي ركن الخدم.
    Ofise dönüyordum. Open Subtitles لقد كنت في طريق عودتي إلى المكتب
    dönüş yolunda, acımı dindirmek için hâlâ tahıl alkol satan bir yolcu hanında durdum. Open Subtitles في طريق عودتي, لإستشفاء الآلم توقفتُ عند نزل كان لا يزال يقدم
    dönüş yolunda, Yeni Zelanda'daydım ki... Open Subtitles كنت فى طريق عودتي , في نيوزيلندا
    Ancak bir atın sırtında sarsılarak iki gün ve gece geçirdikten sonra bu insanları bir şekilde bana yardım etmeye ikna edemediğim sürece dönüş yolunu asla bulamayacağımı biliyordum. Open Subtitles و لكن بعد قضيتُ يومين و ليلتين أرتج على ظهر الحِصان علمتُ أنّي لن أجد طريق عودتي أبداً
    Eğer yirmi dakika içinde dönmezsem, endişelenmeni istemiyorum çünkü eve gelirken bir fahişeyle karşılaştığım içindir. Open Subtitles ،إن لم أعد خلال 20 دقيقة فلا أريدك أن تقلقي لأن هذا سيعني ببساطة أنني مررت على عاهرة في طريق عودتي إلى البيت
    Evet, yoldayım. Open Subtitles نعم، أنا في طريق عودتي{\pos(192,240)}. حفاظات؟
    Yarın Amerika'ya geri dönüyorum ve seninle mutlaka konuşmak istiyorum. Open Subtitles أنا في طريق عودتي إلى الولايات وستضرب جزيلا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus