| Gitmemize izin vermeyecek. Biraz düşün ve bir çıkış yolu bul. | Open Subtitles | لن يتركنا نذهب بسهولة ابحث عن طريق للخروج من هنا |
| Demek burada bildiğin bir çıkış yolu yoktu. | Open Subtitles | إذا ، أنت لم تعرف أبداً طريق للخروج من هنا ، أليس كذلك؟ |
| Gel bakalım buraya. Buradan çıkmanın bir yolunu biliyor musun? | Open Subtitles | اخرج من هناك هل تعرف أى طريق للخروج من هنا؟ |
| Gel bakalım buraya. Buradan çıkmanın bir yolunu biliyor musun? | Open Subtitles | اخرج من هناك هل تعرف أى طريق للخروج من هنا؟ |
| Buradan çıkmak için bir yol bulmaya çalışmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نجد طريق للخروج من هذه الغرفه ثم نستمر فى التقدم الى الامام |
| Buradan çıkmak için bir yol bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب علينا ان نجد طريق للخروج من هنا. |
| çıkışı bulmak için yeterince uzun hayatta kalmamızı sağlayacak bir şansımız olabilir. | Open Subtitles | ربما نستغل الفرصة للبقاء أحياء حتى نجد طريق للخروج من هنا |
| Neden hâlâ buradan çıkmamız için görüşmüyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا لم تتفاوض على طريق للخروج من هنا ؟ |
| Buradan çıkmanın başka bir yolu var mı? | Open Subtitles | أثمة طريق للخروج من هنا؟ |
| - Fakat onun yerine onları doğruca buraya getirdim. - bir çıkış yolu bulacağız. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك , أحضرتم مباشرهً اليه سوف نجد طريق للخروج من هذا |
| Şu anda açıklayamam. Buradan bir çıkış yolu bulmalıyız. | Open Subtitles | لا استطيع الشرح الان, نريد طريق للخروج من هنا |
| Peki yanardağ uzmanları, şimdi ne yapıyoruz? Herhangi bir çıkış yolu var mı? | Open Subtitles | حتى خبراء الزلازل لا يعرفون ما يصنعون الآن هل يوجد طريق للخروج من هنا? |
| Anne, buradan bir çıkış yolu bulmalıyım. | Open Subtitles | آمي , لقد وجدت طريق للخروج من هنا |
| Patlayıcılar yerleştirildi. Hemen buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | العبوات جاهزة، علينا إيجاد طريق للخروج من هنا وبسرعة. |
| Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | علينا ايجاد طريق للخروج من هنا |
| Buradan çıkmanın bir yolunu bulmamız lazım. | Open Subtitles | يجب أن نعثر على طريق للخروج من هنا |
| -Buradan çıkmanın bir yolunu bulmak gibi. | Open Subtitles | -مثل محاولة إيجاد طريق للخروج من هنا. |
| Hâlen buradan çıkmak için bir yol bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لازلنا نحتاج لمعرفة طريق للخروج من هنا. |
| Umarım kendi iyiliğin için buranın arka çıkışı vardır. | Open Subtitles | آمل لسلامتك أن يكون هُناك طريق للخروج من هُنا بالخلف |
| Buranın bir çıkışı olmalı, tamam mı? | Open Subtitles | لا بد من وجود طريق للخروج من هنا، اتفقنا؟ |
| Sanırım hepimiz buradan çıkmamız gerektiği konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سوف نتفق جميعا على أننا بحاجة إلى معرفة طريق للخروج من هنا. |
| Buradan çıkmanın başka bir yolu var mı? | Open Subtitles | أثمة طريق للخروج من هنا؟ |