| Soğumadan yemeğini yesen iyi olur. | Open Subtitles | اسمعي ، من الأفضل لكِ أن تتناولي طعامكِ قبل أن يبرد |
| Ayrı odalarda kalacağız. yemeğini Balionte hazırlayacak. | Open Subtitles | ولكن علينا ألاّ نتشارك في الغرف يمكنكِ تناول طعامكِ في غرفتكِ |
| yemeğini değil de, daha çok yemeğinin ağızda yaşattığı hissi yedim sayılır. | Open Subtitles | لن أقول بأني أكلت طعامكِ ولكن أكلت مركباتك |
| Sen neden gidip mikrodalgadaki tavuk yemeği patlamasını temizlemiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تذهبي لتنظفي إنفجار طعامكِ المطبوخ بالميكروييف؟ |
| Bu çevredeydim ve aniden yemeklerini canım çekti. | Open Subtitles | كنتُ قريبًا من هنا و فجأة اشتهيتُ تناول طعامكِ. |
| Senin favori yemeğin tavuklu kıymalı çorbadan yaptım, | Open Subtitles | لقد صنعتُ لك طعامكِ المفضل، حساء الدجاج والمعجنات. |
| Tamam hayatım. Yiyeceğin karşılığını ödemene gerek yok. | Open Subtitles | حسناً حبيبتي , ليس عليكِ أن تدفعي مقابل طعامكِ |
| Önemli değil. - Gel hadi, yemeğini bitir. | Open Subtitles | ــ لا عليك ــ تعالى، أكملى طعامكِ |
| Sen yemeğini ye de gel. Ben önce çıkacağım. | Open Subtitles | فلتتناولي طعامكِ بتمهل، سأذهب أولاً. |
| Haydi yavrum, yemeğini ye. | Open Subtitles | هيّا يا عزيزتي، تناولي طعامكِ. |
| Kimmy yemeğini ye. | Open Subtitles | تناولي طعامكِ يا (كيمي). -إلى أين ستذهب اليوم يا (إل جي)؟ |
| Git ve yemeğini ye. | Open Subtitles | إذهبِ وتناولي طعامكِ |
| Hadi gidip, yemeğini ye. | Open Subtitles | إذهبِ وتناولي طعامكِ |
| Hiçbir şey. Sen yemeğini ye. | Open Subtitles | لا شيء, تناولي طعامكِ |
| Annen sana en sevdiğin yemeği yapsın. | Open Subtitles | أمّكِ ستطبخ لكِ، طعامكِ المفضّل. |
| - Bu akşam yemeği kiminle yiyeceksin? | Open Subtitles | -مع مـَنْ ستتناولين طعامكِ الليلة؟ |
| yemeği unutma sakın. | Open Subtitles | إذهبي وتناولي طعامكِ |
| Sen kendi yemeklerini koyacaksın, ben de kendiminkileri. | Open Subtitles | أنتِ تحضرين طعامكِ و أنا أحضر طعامي |
| Çok özledim kız yemeklerini. | Open Subtitles | إشتقت إلي طعامكِ كثيراً |
| New York'ta dışarıda yediğinde yemeğin leş gibi olur. | Open Subtitles | عندما تأكلين بالخارج في نيو يورك" يصبح طعامكِ متسخاً " |
| Mola odasında öğle yemeğinin kaybolduğu zaman... | Open Subtitles | المرةُ التي فقدتِ طعامكِ في غرفة الطعام |
| Tamam hayatım. Yiyeceğin karşılığını ödemene gerek yok. | Open Subtitles | حسناً حبيبتي , ليس عليكِ أن تدفعي مقابل طعامكِ |