| Gözyaşların köpek maması gibi kokmadıkça, ağlamak onu geri getirmeyecek. | Open Subtitles | البكاء لن يعيده. إلا إذا فاحت دموعك برائحة طعام الكلاب. |
| Mobilya üretiminden tut, köpek maması satan tüm şirketler burada. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ من التصنيع والأثاث وصولاً إلى رئيس طعام الكلاب |
| Onlara köpek maması yedirsem, biftek sanırlar. | Open Subtitles | يمكننى أن أجعلهم يأكلون طعام الكلاب و سيظنون أنه لحم مشوى |
| Ve Jim'i beslemek için önüne direkt 50 kiloluk köpek mamasını mı koyuyorsun? | Open Subtitles | وهانت تجعلين جيم ياكل من كيس طعام الكلاب ذو الخمسين رطلا؟ |
| Biz şu uyuşturucu bağımlısı bebeğini köpek mamasıyla besleyen aileyiz. | Open Subtitles | نحن اللذين أطعمنا طفلنا المدمن على المخدرات طعام الكلاب. |
| İkincisi, artık köpek maması yok. O şeyler şişmanlatıyor. | Open Subtitles | ثانياً، لامزيد من طعام الكلاب تلك الأشياء مقرفة |
| Anne, babam iş bulursa, köpek maması yemeyi bırakırmıyız? | Open Subtitles | امي , اذا حصل والدي على وظيفة . هل سنتوقف عن اكل طعام الكلاب |
| Laurie, bunlar köpek maması değil. Ve Tanrım, inşallah bulur. | Open Subtitles | . لوري , انه ليس طعام الكلاب . و يا الهي , اتمنى ذلك |
| Gösteri bitti, dostlarım. Korkarım bu at köpek maması fabrikasına gidecek. | Open Subtitles | انتهى العرض يا رفاق ، أخشى أن هذا الحصان سينقل إلى مصنع طعام الكلاب |
| Bir ata köpek maması yedirmekte iyi şanslar. | Open Subtitles | أتمنى لكم التوفيق في محاولة جعل الحصان يتناول طعام الكلاب |
| En son köpek maması almak için dışarı çıkacağımı söyledim ve çıkış o çıkış. | Open Subtitles | بالتحديد منذ ان اخبرته انني ساذهب الى متجر الحيوانات الاليفة لاحضر طعام الكلاب و استمريت بالمضي |
| Fırtınayı öngörebilmesi gibi, ya da, lokantanın yarın köpek maması tadında köfteler hazırlayacağı gibi. | Open Subtitles | مثلاً، يمكنه التـنـبؤ بعاصفة رعديـة أو يعلم بأن المطعم سيعّد غداً رغيف لحم مذاقـه كمذاق طعام الكلاب |
| Minicik bir kutu köpek maması için mi? Dostumuz Skippy'nin aç kalmasını istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | هيا يا عزيزي, فقط علبة صغيرة من طعام الكلاب يبدو انك لا تريدني أن يجوع احد من هؤلاء, اليس كذلك؟ |
| Bilmiyor musun? köpek maması yapan bir at çiftliğine sahip. | Open Subtitles | إنها تمتلك مزرعة أحصنة و التي تنتج طعام الكلاب |
| Somon füme yedikten sonra her şeyin tadı köpek maması gibi geliyor. | Open Subtitles | كل شىء يبدو طعمه كمذاق طعام الكلاب بعد ذلك السالمون المدخن الذى تناولته للتو |
| 4 sene evvelki halini 6 kilo köpek maması almaya bile göndermezdin. | Open Subtitles | لم تكن تستطيع أن تُرسل حفيدي لشراء ستة باوندات من طعام الكلاب بمنظره الذي كان عليه منذ 4 سنوات. |
| Bodrumda, "Zombi Tuzağı" diye etiketlenmiş üç kutu köpek maması var. | Open Subtitles | لدينا ثلاثة انواع من طعام الكلاب في القبو معنون بـ"طعم الزومبي". |
| Onları bu köpek mamasını yerken görmüyoruz. | Open Subtitles | لا تراهم يأكلون طعام الكلاب هذا |
| - O zaman neden beni köpek mamasıyla besliyorsun? | Open Subtitles | ـ لم تطعمني طعام الكلاب إذن؟ |
| Çünkü çıktığın bütün kızlar köpek, ve... Köpekler, köpek mamasına bayılır, değil mi baba? | Open Subtitles | كل الفتيات التي تواعدهن كلاب الكلاب يحبون طعام الكلاب, صحيح يا أبي؟ |
| Pekala. Bu kadar mama ben Branson'dan dönene kadar yetecektir. | Open Subtitles | حسن ستكفي كمية طعام الكلاب هذه لحين عودتي من برانسون |
| Tamam, yani biz size Dewey'nin bisikletini verirsek Circus, yaş köpek mamasından sandviçi yiyecek. | Open Subtitles | حسناً، إذا أعطيناك دراجة ديوي هو سوف يأكل طعام الكلاب داخل سندويشة. |
| Bir hayvan yemi şirketinin yetkilisi bir kutu köpek yemi ile yıllık genel kurul toplantısına gider ve | TED | يبدو أن رئيس مؤسسة ضخمة لأطعمة الحيوانات الأليفة توجّه إلى الإجتماع السنوي للمساهمين ومعه علبة من طعام الكلاب. |