Yüzdeki 43 bıçak yarasına ek olarak sperm izleri bulundu. | Open Subtitles | هناك 43 طعنة على الوجه لوحده بالإضافة إلى آثار مني |
Görünüşe bakılırsa kardeşiniz bir kahraman gibi mücadele etmiş ama yenik düşmüş ve göğsünden ölümcül bir bıçak darbesi almış. | Open Subtitles | عليّ القول أنّه يبدو أنّ شقيقك قد قاتل كالأبطال إلاّ أنّ أحداً فاقه قوّة وعانى من طعنة مميتة في صدره |
Sende görmedim. Yani arkamdan Bıçaklama değil kalbimden bıçaklamaydı bu. | Open Subtitles | لذلك هي ليست طعنة من الخلف بل هي طعنة بالقلب |
Meğer kendi bıçağı ile bıçaklanmış. | Open Subtitles | تبين , انة قد تم طعنة بواسطة سكينتة الشخصية |
Batın üstünde bıçak yarası ve epiploik arteri kesik durumda. | Open Subtitles | طعنة في أعلى البطن ويوجد شريان ثَرْبي مقطوع. |
Ya da subklavyen artere isabet etmiş bir bıçak yarası. | Open Subtitles | أو جرحاً ناتجاً عن طعنة يؤدي لتمزق الشريان تحت الترقوة |
Aynı zamanda olay yerinde bulunan bıçak ile uyuşan 17 yara saydım. | Open Subtitles | وايضاً أحصيت حوالي 17 طعنة حدثت نتيجة سكين وجدناها في موقع الجريمة |
100 bıçak yarası normal vatanseverliğin ötesinde bir şey. | Open Subtitles | اٍن مائة طعنة سكين تتجاوز الحماسة الوطنية الطبيعية |
31 bıçak darbesi var, boyun ve göğüsten. | Open Subtitles | حسنا، حصلنا على 31 جرح طعنة رقبة والصدر. |
İkinci cesedin yüzünde ve gözlerinde en az 17 bıçak darbesi. | Open Subtitles | في الجثة الثانية يوجد 17 طعنة على الوجه والعينين |
Doktor, bu 78 tane bıçak izini birden fazla kişinin yapmış olma ihtimali var mıdır? | Open Subtitles | دكتور, من الممكن ألا تكون واثقاً أن شخصاً واحداً أو أكثر قد سددوا هذه الـ 78 طعنة ؟ |
Bu açıda, aşağı yönde bir Bıçaklama için o kişinin çok uzun olması gerekir. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يكون طويل القامة ليسبب طعنة بتلك الزاوية |
- Bıçaklama, Bıçaklama, Bıçaklama, Bıçaklama, Bıçaklama. | Open Subtitles | بدون طعنة ، بدون طعنة ، بدون طعنة بدون طعنة ، بدون طعنة |
Barlow defalarca bıçaklanmış ve parçalanmış. | Open Subtitles | و الكاميرات لا تتمكن من التقاطة بارلو تم طعنة عدة مرات , تم تقطيعة |
Kurban pek çok kez bıçaklanmış değil mi? | Open Subtitles | ضحيتك كان قد تم طعنة عدة مرات, اليس كذلك؟ |
Tek seferde şah damarı parçalayan derin bir kesik. | Open Subtitles | جيف هايل--سبب الوفاة كانت طعنة واحدة, جرح نظيف التي قطعت الشريان السباتي |
Çıkarıp sokma yok. Tek bir hamle var. Ustalıkla uygulanmış. | Open Subtitles | لا يوجد دم منبوذ، إنّنا ننظر إلى طعنة واحدة مطبّقة بخبرة |
Eğer delik açılan bir yara alacaksanız en iyi yer but bölgesi gibi etli bir alandır. | Open Subtitles | إن كنت تعاني من طعنة من الأفضل أن تكون بمنطقة كثيرة اللحم مثل المؤخرة |
Bıçakladım. Bıçakladım. Bıçakladım. | Open Subtitles | الطعنة، طعنة، طعنة، طعنة. |
Sadece bir yerinden bıçaklamış O da ölümcül olmuş. | Open Subtitles | الضحيّة أصيب بجرح طعنة واحدة. |
Biraz sancı olacak. | Open Subtitles | مجرد طعنة صغيرة، ولكن .. |
Her sıyrık, her kurşun yarası, her bıçak kesiği arabadan atlamalar camdan girmeler. | Open Subtitles | " بكلِ طلقة خاطئة، كلِ جرح من رصاصة كل طعنة " " وبكل مطاردة بالسيارات " |
Seyrettiğimde, sanki kalbime bir hançer saplanmıştı. | Open Subtitles | عندما رأيت هذا كانت بمثابة طعنة خنجر في قلبي |
Sonra 6 inçlik bir bıçakla 53 bıçak darbesi. | Open Subtitles | بعدها طعن 53 طعنة بواسطة سكين يبلغ طوله 6 بوصة. |
Adli tıp görevlisi, boynunda bir tane saplama izi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال الطبيب الشرعي بأنها طعنة واحدة بالرقبة |
Kodeste aynı yerden şişlenmiş bir eleman vardı. | Open Subtitles | لقد رأيت رجلا في الـ"جوينت" يأخذ طعنة في نفس المكان |