"طعني" - Traduction Arabe en Turc

• bıçaklamaya
• bıçaklandım
• bıçak
• bıçakladığım
• bıçakladığın
• bıçaklayacaksın
• bıçaklandığım

Adam dengesiz ve çevremde beni bıçaklamaya çalışan birini istemem.
هو يكرهني وأنا أحب إحاطة نفسي بالناس الذين لا يريدون طعني

Beni bıçaklamaya çalışmasaydın seni öpmeye çalışırdım.
لو لم تحاولي طعني حالًا، فربّما يُغريني ذلك على تقبيلكِ.

Vuruldum, bıçaklandım ve iyileştim. Bedenim dünyanın her tarafına gitti.
تم طعني و اطلاق النار عليّ، لكنني شفيت جسدي تجول في العالم كله

- Siz bana bir bıçak sokmadan size bir kurşun sokmaya yetecek kadar iyi bir atıştı.
كان بارعاً بما يكفي لإصابتك برصاصة قبل أن تتمكن من طعني بنصل

Seni bıçakladığım için çok üzgünüm kardeşim. Özür dilerim. Öyle yapmamam gerekirdi.
يؤسفني بحقّ طعني إيّاكَ يا أخي، آسف، لقد كان إثماً ما فعلت.

Haklısın. Beni sırtımdan bıçakladığın için seni bağışlıyorum!
أنت محق يا حمار، أنا أسامحك على طعني في ظهري

Bu kadar zaman sonra beni sırtımdan mı bıçaklayacaksın?
بعد كل هذا الوقت, تريدون طعني بظهري؟

Hatta ikinci gece beni bıçaklamaya çalıştı ama gardiyanlar engel oldu.
في الواقع، حاول طعني في ليلتي الثانية لكن حارساً أوقفه

Neden beni bıçaklamaya çalışmıyorsun? Sonra yer değiştiririz.
فلما لا تجربي طعني ومن ثم نقلب الأدوار

Beni sırtımdan bıçaklamaya dayanamayacağını biliyordum.
علمت أنك لا يمكنك مقاومة طعني بظهري.

- Bir kaza. Beni bıçaklamaya çalıştı.
-لقد كان حادثاً، هي حاولت طعني أولاً.

Daireme izinsiz girdin ve beni bıçaklamaya çalıştın.
لقد اقتحمت شقتي وحاولت طعني

Beni bir mektup açacağıyla bıçaklamaya çalıştı.
- حاولت طعني بفاتح الرسائل.

Biyotekin saldırısına uğradım, kardeşim tarafından bıçaklandım büyük bir ameliyat geçirdim, ameliyatımın gerçekleşmesine yardım ettim itildim, kakıldım, ve yandım.
لقد هوجمت من قبل أسلحة حيوية وفي الوجه وتم طعني من قبل أخي واجريت لي عملية جراحية كبيرة

Dayak yedim, üzerime tükürdüler, bıçaklandım, hırpalandım ama eğer her seferinde kalkmazsam bana yazıklar olsun.
لقد تم ضربي و البصق عليّ و طعني و طرحي أرضًا لكني سأكون ملعونًا إن لم أنهض دائمًا

Başımdan bıçaklandım.
تم طعني في الرأس

Onun başka biri ile olduğu düşüncesi ile karnıma bir bıçak soktu ve çevirdi.
من الأكيد أنه ليس متأسفـًا طعني وبدأ بتحريك السكين بالداخل

- Bize söylediğine göre ikincisi Kapisa'da sinirli bir ergen militanı kontrol altına almaya çalışırken bacağına aldığı bıçak darbesi ile oluşan yara için verilmiş.
- الثانية التي اخبرنا بها جرح طعني اصيب به في رجله اثناء محاولته للسيطرة على مراهق غاضب في اقليم كابيسا

Seni bıçakladığım için özür dilerim.
أعتذر عن طعني إيّاك.

Beni arkamdan bıçakladığın için.
على طعني في ظهري

Neden yine beni bıçaklayacaksın?
لماذا تريد طعني ثانية ؟

Hafızam yerine gelince bıçaklandığım andaki şoku da hatırladım.
عندما إستعدت ذاكرتي، إستعدت أيضاً اللحظة التي تمّ طعني فيها