Endişelenecek bir durum yok. Anlaşılan hafif bir enerji kesintisi yaşıyoruz. | Open Subtitles | أرجوكم، ما من داع للقلق، يبدو أننا نواجه إنقطاعاً طفيفاً بالتيار الكهربائي |
Görüntülemeler kafaiçi basınçta hafif artış gösteriyor. | Open Subtitles | التصوير يظهر ارتفاعاً طفيفاً في الضغط القحفي |
Yani çekiç hafifçe savrulsa bile hafif basınç çatlağı oluşturur. | Open Subtitles | أقصد، حتى التلويح البسيط بالمطرقة سينتج كسراً منخسفاً طفيفاً. |
Becca'nın babasıyla ben biraz düşüncesizlik ettik. | Open Subtitles | ارتكبت أنا ووالد (بيكا) طيشاً طفيفاً |
Becca'nın babasıyla biraz düşüncesizlik ettik. | Open Subtitles | أنا ووالد (بيكا) ارتكبنا طيشاً طفيفاً |
O yüzden doktorun planına devam etmesine izin vereceğim ama küçük bir değişiklik yapacağım. | Open Subtitles | لذلك سأسمح للطبيب بالمضي في خطّته لكنّي سأدخل تعديلاً طفيفاً |
Tansiyonda hafif bir artış var ama endişelenmeyi gerektirecek kadar değil. | Open Subtitles | أرى ارتفاعاً طفيفاً بضغط الدم. لكن لا مدعاة للاهتمام |
Okipitalde hafif bir çökme mi var? | Open Subtitles | أهذا أنخفاضا طفيفاً على العظم القذالي؟ |
Becca'nın babasıyla ben biraz düşüncesizlik ettik. | Open Subtitles | ارتكبت أنا ووالد (بيكا) طيشاً طفيفاً |
Planlarımızda küçük bir değişiklik oldu. | Open Subtitles | اتضح أنّ هناك تغييراً طفيفاً في الخطة. |