"طلبتِ" - Traduction Arabe en Turc

    • istedin
        
    • istediğin
        
    • söyledin
        
    • istediniz
        
    • istemiştin
        
    • istediğiniz
        
    • istediğinde
        
    • sordun
        
    • istersen
        
    • istediğini
        
    • talep
        
    • sipariş
        
    • aradın
        
    • söylemiştin
        
    • istemiştiniz
        
    - Konsültasyon istedin, ben de fikrimi söylüyorum. - Konumuz bu değil. Open Subtitles ـ لقد طلبتِ استشارتي، وهذا ما أوصي به ـ ليس هذا الهدف
    Benden ve arkadaşlarımdan hayatlarımızı bir yalan için riske atmamızı istedin. Open Subtitles لقد طلبتِ منّا أنا وأصدقائي بأنْ نخاطر بحياتنا بناءً على كذبة
    Benden istediğin gibi ağrı kesicilerle ilgili onunla konuşmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول التحدث إليه بشأن مسكنات الألم كما طلبتِ أنتِ
    Ben de söylersem, sen söyledin diye söylediğimi anlayacaksın. Open Subtitles لو رددت عليكِ , ستظنين أنني أقولها فقط لأنكِ طلبتِ مني هذا
    Benden danışmanınız olmamı istediniz, çünkü görüşlerime önem veriyordunuz. Open Subtitles لقد طلبتِ مني بأن أكون مستشاركِ لأنكِ تثقين برأيي، لذا إني أعطيكِ إياه الاَن
    Saat 10.00'da taksi çağırmamı istemiştin. Saat 10.00. Open Subtitles لقد طلبتِ مني أن أحضر لكِ سيارة أجرة في العاشرة انها العاشرة
    Başkan Hanım, istediğiniz gibi heyetler lobide toplandılar. Open Subtitles سيدتي الرئيسة الوفود جُمِعوا في الصالة كما طلبتِ
    -Tamam ama unutma! Seni kollamamı sen istedin. Open Subtitles حسناً ، لكن لا تنسي لقد طلبتِ مني أن أحميكِ
    Bunu yaptım çünkü bunu benden istedin, ve bunun yeniden olmasını istemedim. Open Subtitles فعلت لأنكِ التى طلبتِ منى، و لم أرد لهذا أن يتكرر مرة أخرى.
    Bak. Benden ona etikleri, ahlakı ve kuralları öğretmemi istedin. Open Subtitles إستمعي، لقد طلبتِ منّي تلقينه الأخلاق، السلوك القويم، والقواعد
    Çünkü benden kalmamı istedin ve biz arkadaşız. Open Subtitles لأنكِ طلبتِ مني المكوثُ، و قلتِ بأننا أصدقاء.
    Gidip fıstık getirebilirim, tıpkı istediğin gibi ve bir hatada, vazgeçip uzaklaşırsın. Open Subtitles أذهـب لأحضـر لك الأكـل كمـا طلبتِ وبعـدها خطأ واحـد ، وتستسلميـن وترحليـن
    Bugün, tıpkı istediğin gibi gerçek dünyaya karışmayı denedim. Open Subtitles حسناً، لقد حاولت الإندماج مع العالم الواقعي اليوم، كما طلبتِ
    Tam olarak istediğin şeye sahip olmanı istediğini söylemişti. Open Subtitles أذكر قوله أنه أراد أن يحصل تماماً على ما طلبتِ
    Ben de söylersem, sen söyledin diye söylediğimi anlayacaksın. Open Subtitles لو رددت عليكِ , ستظنين أنني أقولها فقط لأنكِ طلبتِ مني هذا
    Bana kontrolü elime almamı söyledin, ben de aldım. Open Subtitles وقد طلبتِ منّي الإهتمام بالأمر، وقد فعلت للتوّ
    - Divan'da olmamı siz istediniz. Open Subtitles يا لك من طموحاً لقد طلبتِ مني الإنضمام للمحكمة
    - Selam. - Selam. Doğum gününde benden özel bir şey istemiştin, hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين فى عيد ميلادك عندما طلبتِ منى شيىء مميز ؟ يا الهى , ستأخذنى الى كانكون ؟
    Ama zaten, kıyafetlerinizi ütüledim ve ayakkabılarınızı, istediğiniz gibi tasarımcıların isim sırasına göre dizdim. Open Subtitles لكني قمت بكويّ شراشفكِ ورتبت أحذيتكِ بالحروف الأبجدية لمصمميها , كما طلبتِ
    Yani, o numarayı kontrol etmemi istediğinde aslında tehdit mesajı almamıştın? Open Subtitles إذن أنتِ لم تتلقي تهديدات عندما طلبتِ مني تفقد ذلك الرقم
    O zaman çıkayım. Fikrimi sordun, söyledim ama kabul etmedin. Open Subtitles حسناً ، سأبعد هذا إذاً طلبتِ رأيى ولم تأخذى به
    Çok zamanın vardı, eğer uzatma istersen, ...bunun için mücadele ederim. Open Subtitles كان لديكِ الكثير من الوقت، لذا إذا طلبتِ تمديداً سأرفض ذلك
    Seni iyi hissettirir mi bilmem ama bitki çayı istediğini unutmuştum. Open Subtitles أن كان هذا يشعركِ بالتحسن ، لقد نسيت أنكِ طلبتِ العشبي
    Ayrıca anladığım kadarıyla, kazandığın takdirde ödülü genç Patty Duke'un kabul etmesini talep etmişsin. Open Subtitles وفهمت أيضاً أنكِ طلبتِ من الصغيرة باتي دوك بأن تقبل الجائزة عنكِ إن فزتِ
    Onunla çıkacak mısın, sandviç mi sipariş ettin? Open Subtitles هل لديك موعد معه، أم أنك طلبتِ توصيل شطيرة؟
    Sormam gerek. Bayan Marks için neden polisleri aradın? Open Subtitles لذا فأنا أريد أن أعرف لماذا طلبتِ الشرطة لأجل السيدة ( ماركس ) ؟
    Tamam, bana ilk olay yerine yakın hayvanların bulunduğu laboratuarları araştırmamı söylemiştin. Open Subtitles حسنٌ، طلبتِ منّي البحث عن مختبرات .بها حيوانات وتكون قريبة من موقع الحادث
    Sizi etkilemememi ve kişisel duygularımı işime karıştırmamamı istemiştiniz. Open Subtitles لقد طلبتِ مني عدم التأثير فيك وعدم السماح لي مشاعري الشخصية توجهَ تحليلي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus