Ne kadar açgözlü, bencil bir piç olduğumu haykırmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأ يصرُخ قائلاً أننى وغد طمّاع وانانىّ. |
Çok açgözlü olabilirim, ama kesinlikle yalancı değilim! | Open Subtitles | بالرغم من أنّني طمّاع جداً، الا انني بالتأكيد لا اكذاب! |
açgözlü olma. | Open Subtitles | حَسناً، لا تَكُنْ طمّاع. |
açgözlü olmak, akıllı olmak demek değildir. | Open Subtitles | طمّاع لا يَعْني ذكي. |
- sakin ol brooksy! aç gözlü davrandın. kontrolü kaybettin. | Open Subtitles | أنت طمّاع جداً، ونقصان a الإخوة |
- Ben açgözlü bir adam değilim. | Open Subtitles | - أنا لست رجلا طمّاع.- |
Sadece açgözlü bir aracısın Ajan Lee. | Open Subtitles | أنتَ فقط رجل وسط طمّاع. العميل (لي)، |
açgözlü! Şüpheci! | Open Subtitles | انه طمّاع.. |
- Kahrolası açgözlü. | Open Subtitles | طمّاع جدا |
Willie, açgözlü götün tekiydi. | Open Subtitles | (ويلي) كان رجُلٌ طمّاع غبيّ |
Franklin Dunbar aç gözlü bir kapitalist. | Open Subtitles | فرانكلين Dunbar a رأسمالي طمّاع |
Aslında Stack, sen tüm bunları para için yapan aç gözlü bir şirket yöneticisisin. | Open Subtitles | الخط الأسفل , "ستاك" ,أنت مجرد شريك طمّاع. -قام بكل ذلك من أجل المال . |