Bir sal bulup işime yarayacak eşyaları almam gerekiyordu. | Open Subtitles | أيَجِبُ أَنْ اصنع طوافة ويُحاولُ تَوفير تجهيزاتها الثمينة. |
sal yapacak yeterli ağaç bulamayacaklar. | Open Subtitles | ليس هناك أشجار بما فيه الكفاية لصنع طوافة |
Sadece Ulusal Muhafızlar'ın onun Prudhoe'dan Barrow'a çekilmesi için helikopter yollamasını sağlamalısın. | Open Subtitles | يكفي أن تقنعي الحرس الوطني بتأمين طوافة تقطرها من برودو الى بارو |
helikopter indirmiş olabilme ihtimaline karşın, bütün pist sunucularını kontrol etmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأريدك التأكد من وجود أي مطار هنا أو هناك يمكنه أن يسمح بنزول طوافة فيه |
Dinle, geçit töreninde korteji süreceğimizi sanmıyoruz. | Open Subtitles | إسمعي.. لا نظن أننا يجب أن نقود طوافة في الموكب ماذا؟ |
Ya da asmalardan sal yapsınlar? | Open Subtitles | وهل بإمكانهم أن يصنعوا طوافة خارج الأشجار؟ |
sal, hayat kurtarma gereçleri. Teknede bunların hepsi var. | Open Subtitles | طوافة النجاة و عوامة النجاة كلها في القارب |
Dördüncü sabah birkaç deniz kaplumbağası yakaladı onları birbirine bağladı ve bir sal yaptı. | Open Subtitles | في اليوم الرابع ربط اثنين من سلاحف البحر وجعلهم طوافة له |
Bir sal yapıp aşağı kadar kayarak gidebiliriz. | Open Subtitles | سنبنى طوافة, ويمكن ان نعوم كل الطريق اسفل حتى نصل اليه |
Şans eseri orada bir sal vardır. | TED | لحسن الحظ ، يوجد طوافة بالقرب منهم |
Kütük ve demirleri bu yüzden topladık bir sal yapmak için. | Open Subtitles | لهذا جمّعنا الجذوع والحديد، لبناء طوافة |
Bu boyutlardaki bir helikopter, 20 tane tam teçhizatlı adam taşıyabilir. | Open Subtitles | طوافة بهذا الحجم يمكنها حمل 20 رجلاً مسلحاً |
Çatıda 2 dakika içerisinde hazır bir helikopter ayarlayabilirim. | Open Subtitles | بامكاني ان احضر طوافة مليئة بالوقود وجاهزة في دقيقتين |
Onlar zaten bir helikopter yolladı. | Open Subtitles | -انها معي الان هناك طوافة في طريقها اليكم |
En büyük korteji istiyoruz! | Open Subtitles | نريد أكبر طوافة لديكِ |
Hayır, hiç görmedim ama depoda eski bir bot vardı. | Open Subtitles | لا، ليس من قبل، لكن هناك طوافة قديمة في المخزن. |
-St Michelle'de rafting yapıyorlardı. | Open Subtitles | حين أخذوا طوافة لخارج سانت متشل. |
Sabah yeni salımızla yola çıktık. | Open Subtitles | في الصباح إنطلقنا في طوافة جديدة |
Döküntü ucubesinin yüzdüğünü görmek için. | Open Subtitles | لمشاهدة طوافة قمامة |
Sonunda krizin çözülmesinin ardından Jedi Üstadı Adi Gallia'nın Kruvazörüne alındıktan sonra, bir Ayrılıkçı saldırısına uğramama umuduyla Cumhuriyet'in güvenli kollarında eve doğru ilerliyorlar. | Open Subtitles | بعدما تم حل الازمة اخيرا وتم اخذهم الى طوافة الجاداي ادي جاليا هم عائدون الى الوطن الى الجمهورية |
Jedi kruvazörünü terk etmememiz gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | اعلم اننا لم يكن علينا مغادرة طوافة الجاداي |
Canlı yayınla Kanal 5 trafik helikopterindeki Ollie Williams'a bağlanıyoruz. | Open Subtitles | (الآن نذهب إلى (أولي ويليامز في طوافة القناة الخامسة كيف الأحوال (أولي)؟ |
Dış Halka'daki çok tehlikeli bir görevden döndüğü sırada Jedi Üstadı Even Piell'in kruvazörü saldırıya uğradı ve ele geçirildi. | Open Subtitles | طوافة سيد الجاداي ايفان بيل قد تعرضت لهجوم , وكان قد ركب السفينة |