Senelerden birinde, bütün kış boyunca sadece oturmuştu. | Open Subtitles | فى إحدى السنوات, ظلَّت فى حالة سكون طوال الشتاء. |
Onu dinleseniz iyi olur. Bütün kış boyunca tuttuğum şeyi salmak üzereyim. | Open Subtitles | من الأفضل لكم جميعا أن تستمعوا لما يقوله فأنا أحتبس شيئا طوال الشتاء |
Buzun içindeki bu hiç kapanmayan açıklıklar, kış boyunca deniz ürünleri sunar. | Open Subtitles | هذهالثقوبالدائمةفيالجليد، توفر الطعام البحري طوال الشتاء. |
Ver şunu yoksa tüm kış burada kalacağız. | Open Subtitles | هيا ، اعطني هذا والاّ سنبقى هنا طوال الشتاء |
Herkesin onun kaçtığını düşüneceğini söylüyor. Bu beni zorlayacak. bütün kış bekar olacağım! | Open Subtitles | ، سيكون امرآ صعبآ على . سأكون عازب طوال الشتاء |
Ama öncelikle baba, kış boyunca baktığı yavruyu bırakmaya ikna edilmeli. | Open Subtitles | لكن الأب يحتاج أن يقتنع بتسليم فرخه... الذي حمله طوال الشتاء. |
bir evde tüm kış boyunca annemle birlikte kalsaydım, muhtemelen çıldırırdım. | Open Subtitles | لو كنت مع أمي طوال الشتاء في منزل ,سأصاب بالهلع |
Yapraklarında antifriz bulunduğu için onları kış boyunca tutabilirler. | Open Subtitles | لديهم مانع تجمّد في أوراقهم الخاصّة ومعناه قدرتهم على الإحتفاظ بهم طوال الشتاء |
Erkek kutup ayısı tüm kış boyunca donmuş okyanustaydı. | Open Subtitles | كان ذكر الدب القطبي يسيح خارجاً فوق المحيط المتجمد طوال الشتاء |
kış boyunca donmuş olan fakat artık açılan koylarda balık avlamaya. | Open Subtitles | بلوغ أراضي صيدٍ جديدة في الخلجان التي كانت متجمدة طوال الشتاء وقد ذابت الآن |
Hatta santral atıklarının sıcaklığı bir gölün kış boyunca donmamasını sağlıyor. | Open Subtitles | حتّى أنّ الحرارة المهدورة من المحطة تُبقي بحيرةً معينة في حالتها السائلة طوال الشتاء |
kış boyunca karlar eriyene dek birlikte çalışacağız. Sana mükâfatların üçte birini vereceğim. | Open Subtitles | تعمل معي طوال الشتاء إلى أن يذوب الثلج وأعطيك ثُلث جائزتي. |
Arabayı çalarız sonra tüm kış boyunca keyfimize bakarız. | Open Subtitles | سوف نسرق العربّة لكيّ نسد جوعنّا بهذه القذارة طوال الشتاء. |
kış boyunca bütün Park'ı doyuracak kadar fındık. | Open Subtitles | هُناك ما يكفي من طعام لإطعام المتنزه طوال الشتاء. |
Ölen yapraklar tüm kış ağaçta kalır. Bunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | الأوراق الميتة تبقى على الشجرة طوال الشتاء,أتعلمين هذا؟ |
Gerekirse tüm kış burada kamp kurabilirim. | Open Subtitles | استطيع ان اعسكر هنا طوال الشتاء اذا اردت. |
Bu bir günlük görev değil. bütün kış orada kalacaklar. | Open Subtitles | انها ليست مهمه يوم واحد فقط . سيكونون بالخارج طوال الشتاء |
bütün kış burada üs kuracaklarmış. | Open Subtitles | سيكون مقرهم هنا طوال الشتاء لن يتحركوا من هنا |
Bu dişi kutup ayısı tüm kışı yeraltındaki sığınağında geçirdi. | Open Subtitles | أنثى الدب القطبي هذه كانت تحت الثلوج في عرينها طوال الشتاء |