Bak, Bunca zamandır düşündüğüm, onun lanet telefon şirketi için çalıştığıydı. | Open Subtitles | أترى، طوال هذا الوقت كنت أعتقد أنّه يعمل لصالح شركة الهاتف |
Bunca zamandır bunu beni senden almalarına engel olmak için yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت ظننتُ أنّك تفعل هذا لتحرّص على ألا يأخذوني منك |
Bunca zamandır grubumuzu bir araya getiren şeyi merak ediyordum. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كنت اتسائل عن الشيء الذي جمع مجموعتنا |
Tüm Bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Tüm Bunca zaman sizlere yalan söyledim. Düşündüğünüzden çok farklı oldu. | Open Subtitles | لقد كذبت عليكم طوال هذا الوقت الأمر مختلف كلّياً عما تظنون |
Bir düşünelim, Başından beri zehirli olan senin kadehindi. | Open Subtitles | كنت أعتقد طوال هذا الوقت أن كأسك هو الذى كان مسموما |
Bu yüzden Bunca zamandır Joo Goon'un yanındayım. | Open Subtitles | هذا هو سبب . بقائي بجانب الرئيس طوال هذا الوقت |
- Evet. Bunca zamandır da ilişki yaşıyordunuz. | Open Subtitles | و طوال هذا الوقت و أنتم علي علاقة مع بعضكما البعض |
Bunca zamandır ikinizin arasının düzelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر طوال هذا الوقت لتصححا الأمور مع بعضكما |
Peki Bunca zamandır ben neredeydim dersin? | Open Subtitles | و أين اعتقد كلاكما أننى كنت موجودة طوال هذا الوقت ؟ |
Düşünüyorum da, kocan Bunca zamandır sahte bir köpeği sevdiğini öğrenirse, bundan pek memnun olmayacaktır. | Open Subtitles | أظن لو عرف زوجك أنه كان يحب كلباً ميتاً زائفاً طوال هذا الوقت لن يكون سعيداً بذلك أبداً |
Bunca zamandır o notu sakladım, çünkü bu ondan bir parçaydı. | Open Subtitles | وأحتفظت بالورقة طوال هذا الوقت لأنها كانت قطعة منه |
"Kum" ve "kat". Bunca zaman gözümün önündeydi. Nasıl oldu da göremedim? | Open Subtitles | كوم و كوات كانت هناك طوال هذا الوقت كيف لم أرَها قبلاً؟ |
Bunca zaman ülkemiz için altın madalya kazanacak bir erkek çocuk istiyordum. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت وأنا أتمنّى ظفر ولدًا حتى ليحوز الميدالية الذهبية لبلادي |
Bunca zaman Haç Kılıcı Tarikatı onu güvende tutmak için her şeyi yapmaya hazırdı. | Open Subtitles | و طوال هذا الوقت كانت منظمة السيف الصليبى مستعدة لعمل أى شىء لبقائه فى مأمنه |
Eğer Başından beri sihirli bir anahtarın varsa o zaman neden onu hiç kullanmadın? | Open Subtitles | لقد كنت اتساءل ، اذا كان معك هذا المفتاح السحرى طوال هذا الوقت لماذا لم تستخدمة ؟ |
Bütün bu zaman boyunca, tek kişi vardı bizi kuratarcak. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كان هناك انسان واحدا فى امكانه انقاذنا |
Ormanda Onca zaman insanlarla olmayı hiç özledin mi? | Open Subtitles | طوال هذا الوقت في الغابة. ألم تفتقد الإتصال بأي إنسان؟ |
Onca zamandır sevdiğimin sen olduğunu fark etmediğim için çok aptal olduğumu düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | كم تفكرين بأني غبي لأني لم أرى بأنه أنتِ من أحببت طوال هذا الوقت. |
Öyleyse Bu kadar zamandır koloninizi temizlemek için neden önlemler almadınız? | Open Subtitles | إذن ، لم طوال هذا الوقت لم تتخذوا إجراءات لتنظيف مستعمرتكم؟ |
Sam'in bu kadar uzun süre nereye kaybolduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أتعلمون ؟ أنا أتسائل مالذي أخر سام طوال هذا الوقت. |
Tüm bu zaman boyunca yürüyen bir ölü olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أسير في الجوار ظناَ بأني ميت طوال هذا الوقت |
Yani, kızların Bu zamana kadar gerçek bir Büyükbabaları olabilirdi. | Open Subtitles | أعني، البنات كان يمكن أن يحظوا بجدِّ طوال هذا الوقت. |
Ve Tüm bu süre boyunca beni koruduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و طوال هذا الوقت كنت أعتقد بأنك تقوم بحمايتي |
Görünüşe göre, tüm bu zaman zarfında kendimi kandırıp duruyormuşum. | Open Subtitles | واتّضح أنّي كنت أخدع نفسي طوال هذا الوقت. |
Bu kadar zaman, çekmek için oynuyoruz. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت نحن نلعب بطريقة لا نخسر ولا نربح فيها |
Teğmen Tawes Tüm bu zamanda sağ koluymuş. | Open Subtitles | الملازم " تاوس " كان هو الرجل الثانى فى القيادة طوال هذا الوقت |