Yakın zamanda geliştirdiğim bir numara var, tamamen bununla ilgili, bir an. Ve bir yaratıcı sanatçı olarak yaptığım şey hareket eden nesnelerin sözcüklerini veya dillerini geliştiririm. | TED | هناك قطعة طورتها مؤخراً , وكان كل شيء حولها لـ لحظة. ومافعلته كـ فنان مبدع هو اني طورت مفردات ولغات حركة الاجسام |
Cahilliğimi gizlemek için geliştirdiğim yetenekler bu alanda iş görmüyordu. | TED | فالمهارات التي طورتها لأخفي أميتي لم تعد صالحة فى هذه البيئة. |
Bu, yıllar önce bu laboratuarda geliştirdiğim bir teknik. | Open Subtitles | هذه تقنية طورتها منذ سنوات في هذا المختبر بالذات. |
Olay yeri incelemecinin, yüz yapısına ilişkin kendi bilgilerini kullanarak resmin parçalarını birleştirmek için kısıtlı tanımlama kullanması gibi geliştirdiğim bu resim algoritması da evrende madde gibi görünen resme bizi yönlendirmesi için bizim kısıtlı teleskop verilerini kullanmaktadır. | TED | وبصورة مشابهة لكيفية عمل رسام الطب الشرعي حيث يستخدم أوصاف محددة لتركيب صورةٍ ما مستخدمين معرفتهم بتركيب الوجه، فإن خوارزمية الصور التي طورتها تستخدم بيانات التليسكوب المحدودة لكي تدلنا على الصورة التي تطابق ما هو موجود في كوننا. |
Bu benim geliştirdiğim bir araştırma tekniği. | Open Subtitles | عن طريق تقنية تحقيقات قد طورتها بنفسى |
Bu benim geliştirdiğim bir araştırma tekniği. | Open Subtitles | عن طريق تقنية تحقيقات قد طورتها بنفسى |