"طُعنت" - Traduction Arabe en Turc

    • bıçaklanmış
        
    • bıçaklandım
        
    • şişlenir
        
    • bıçaklandı
        
    • bıçaklanmıştı
        
    • bıçaklandığını
        
    • bıçaklandın
        
    • bıçaklanarak
        
    • hançerlenmiş
        
    • bıçaklanırsam
        
    80 yaşında bir kadın, geceliği üstünde, yatağında bıçaklanmış pencere ve arka kapı zorlanmış. Open Subtitles امرأة عمرها 80 سنة طُعنت بثوب النوم في السرير اقتحموا منزلها من الخلف عبر النافذة
    Bir çok kez bıçaklanmış ve saçları kesilmişti. Open Subtitles ، كانت قد طُعنت كثيراً . و كان كل شعرها مقطع
    17 Nisan 1932'de tam bu barda vahşice bıçaklandım. Open Subtitles طُعنت بوحشية في هذا البار، شهر أبريل، عام 1932
    bıçaklandım, vuruldum, komaya girdim, üzerimde sihir yapıldı süper güçler kullanıldı, peki niçin? Open Subtitles طُعنت وأُرديت، وأُوردت غيبوبة، واُستخدمت ضدي قوى سحرية واستخدمت ضدي قوى خارقة، وفي سبيل ماذا؟
    Aynen. Kaşarlar şişlenir. Open Subtitles أجل، العاهرة طُعنت
    Öncelikle askeriye yapımı K-Bar tipi bir bıçakla beş ila sekiz defa bıçaklandı. Open Subtitles طُعنت من 5 إلى 6 مرات بواسطة سكينة عسكرية
    Biri bıçaklanmıştı, diğerinin kafası haşat edilmişti. Open Subtitles الأولى طُعنت. الأخرى تم تحطيم رأسها.
    bıçaklanmış birisini oynayabilir ya da vurulmuş ya da boğulmuş... Open Subtitles يمكنها أن تمثل أنها طُعنت , أو أُطلق عليها الرصاص , أو خُنقت
    Garip olan şu ki, uzun ve keskin bir şeyle bıçaklanmış. Open Subtitles لقد طُعنت بشيءٍ طويل وحاد. لم تكن شفرتكِ النموذجيّة.
    Önceki gece öldürülen kadın ile aynı şekilde bıçaklanmış. Open Subtitles قرب ميدان تايمز و لقد طُعنت حتى الموت مثل فتاة الليله السابقه
    İkinci kız, öyle kötü bıçaklanmış ki, bıçak yerde iz bırakmış. Open Subtitles الفتاه الثانيه طُعنت بعنف شديد لدرجة أن السكين تركت آثاراً على الأرض
    Dün Paris'te kadının biri arabasında bıçaklanmış. Open Subtitles بالأمسفيباريس.. إمرأة طُعنت في عربتها ..
    Yani, ben bir kıza çiçek vermek istedim ve bıçaklandım. Open Subtitles حسناً, أردّت إعطاء الفتاة زهرة ثم طُعنت
    Geçen hafta arka kapımızda bir adam "bıçaklandım. " diye çığlık atıyordu ve senin tek yaptığın şeyse "Kapa çeneni!" diye böğürmekti. Open Subtitles الأسبوع المـاضي كان هناك رجلًا أمام بابنا يصرخ قائلًا: "لقد طُعنت"، وجلّ مافعلتيه هو الصّراخ بـ"أصمت"
    Hatırlıyorum. bıçaklandım. Kalbimden bıçaklandım. Open Subtitles أذكر أنّي تم طعني، إذ طُعنت في القلب.
    Aynen. Kaşarlar şişlenir. Open Subtitles أجل، العاهرة طُعنت
    Aynen. Kaşarlar şişlenir. Open Subtitles أجل، العاهرة طُعنت
    Jessica, olay yerinde bıçaklandı ama sonra ne oldu? Open Subtitles لقد طُعنت في موقع الجريمة لكن ثم ماذا؟
    Öncelikle bıçaklanmıştı. Open Subtitles لقد طُعنت كليو اولاً
    Hayır, tıbbi inceleme yapanlar sırtından bıçaklandığını söylediler. Open Subtitles كلاّ، قال الطبيب الشرعي أنّها طُعنت من الخلف،
    - Noah, bıçaklandın! Open Subtitles -نوا)، لقد طُعنت )!
    Müslüman geleneğine göre, bazıları ateşe atılmış, diğerleri vahşice dövülmüş, işkence görmüş ve bazı kadınlar da bıçaklanarak öldürülmüştür. Open Subtitles طبقاً للتراث الاسلامى البعض رُمِى ليحترق على الفحم الآخرون ضُربوا بقسوة وعُذبوا وبعض النساء طُعنت حتى الموت
    Senin kardeşin kadar çok hançerlenmiş bir vampir için epey zor derim. Open Subtitles من مصّاصة دماء طُعنت بهِ مرّاتٍ عديدة مثل أختك، فإنّ سرقته صعبة
    İki kederli ebeveyni teselli ederken vurulur ya da bıçaklanırsam kıyamete kadar kahraman kalırım. Open Subtitles إذا أصبت بالرصاص، أو طُعنت مواساة والدين حزينين، سأكون بطلاً من الآن حتى نهاية الزمان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus