"ظالمة" - Traduction Arabe en Turc

    • haksız
        
    • adil
        
    • haksızlık
        
    • adaletsiz
        
    Sanırım ben ve hippi arkadaşlarım Berkeley'de haksız bir savaşı göstererek ve durdurarak zamanımızı boşa harcadık. Open Subtitles أعتقد أنا وأصدقائي الحمقى جميعنا نهدر وقتنا فحسب في بيركلي لنثبت ونوقف حرب ظالمة
    Almanya'nın haksız bir savaşın ne olduğunu... .öğrenmesi için şartların ağır olması iyidir. Open Subtitles إنه شيء جيد أن يجب تكون الشروط صعبة جداً لكي تعرف ألمانيا ماذا تعنى حرب ظالمة ؟
    Bana adil davranmıyorsun tatlım. Anneler bunu yapmaz. Open Subtitles أنتِ ظالمة جداً، يا عزيزتي الأمهات لا تفعل هذه الأشياء
    adil olmayan insanlar gibi adil olmayan yasalar da vardır. Open Subtitles هناك قوانين ظالمة كما أن هناك رجال ظالمون
    Sizin için haksızlık oluyor. Open Subtitles ما أقصده، هو أنّ هذه المبادلة ظالمة إليكم.
    Bu kovma olayı büyük haksızlık. Open Subtitles إن هذه إقالة ظالمة كما تعلمين.
    adaletsiz bir yöneticiden kurtulma özgürlüğü ve onun adaletsiz levha çalışından. Open Subtitles الحريةو لمعارضة حاكمة ظالمة و طرقها الغير عادلة لسرقة اللافتات
    Öğretmenler haksız olsalar bile son sözü söyler. Open Subtitles المعلم دائماً يتبع طريقته الخاصة .حتى لو كانت ظالمة
    Dün geceye kadar yöntemlerimin biraz katı ya da haksız olduğunu fark etmedim. Open Subtitles لقد كان ذلك حتى الليلة الماضية لاحظت أن طرقي ربما بدت عدة مرات صارمة أو ظالمة أو
    İntihar eden bir tekerlekli sandalye kullanıcısı hakkındaki film gişe rekoru kırdığında filmi övebiliriz, gerçek bir tekerlekli sandalyeli filmdeki klişenin haksız ve zararlı olduğunu söylese bile. TED نحن نثير لغطاً عندما نسمع عن انتحار شخص مقعد على كرسي متحرك على الرغم من الحقيقة التي يخبرنا بها المُقعد على الكرسي المتحرك أن الصورة النمطية ظالمة ومدمرة.
    haksız yere öldüler ama kimse onlarla ilgilenmedi. Open Subtitles لقد كانت وفاتهم ظالمة ولم يهتم أحد لذلك
    Hapse girdi, haksız yere mahkum edildi, ölümden döndü. Open Subtitles بالفعل، سجن إدانة ظالمة عاد من الموت
    Hayatımız ne zaman adil oldu ki? ha. Open Subtitles منذ متى كانت حياتنا ليست ظالمة على أي حال؟
    ♪ ve bazen hayatın adil olmadığı gerçeğini kabullendim. ♪ Open Subtitles ♪ وأتقبل حقيقة أن الحياة أحياناً ظالمة
    Becerilerini karın üzerinde kullanman hiç adil değil. Open Subtitles إنها ميزة ظالمة أن تستخدم مهاراتك على زوجتك
    İnsanoğlu hala, adil olmayan kanunları uyguluyor. Open Subtitles البشر ما زالوا يمارسون قوانين ظالمة
    Tanrım, Becky'ye çok haksızlık ettim. Belki de gerçekten deliyim. Kendi kendime konuşuyorum. Open Subtitles كنت ظالمة للغاية لـ(بيكي)، ربما أنا مجنونة ، أنا أتحدث مع نفسي
    Ama bu haksızlık Tanrım. Open Subtitles لكن الحياة ظالمة أيها الرب.
    Kızlar için büyük haksızlık bu. Open Subtitles إني ظالمة لهما ذلك...
    Sen böyle güzel şeyler okurken benim çalışmam gerek. Hayat çok adaletsiz. Open Subtitles تقومي بقراءة تلك الأمور الممتعة وأذهب أنا للعمل، إن الحياة ظالمة
    "Cesur adamların fedakarlığı adaletsiz bir savaşın peşinde koşma gerekçesi olamaz." Open Subtitles تضحية الرجال الشجعان لا يمكن تبريرها بالسعي وراء حروب ظالمة
    Paul, ailelerde duygusal hasarlar hakkında kafa karıştıran şeylerden biri de bunun ne kadar adaletsiz ve gelişigüzel hissettirmesidir. Open Subtitles ...تعلم يا بول، إحدى الأشياء المحيِّرة عن الأذى العاطفي في الأُسر أنها ممكن أن تكون ظالمة أو عشوائية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus