"ظلوا" - Traduction Arabe en Turc

• sürekli
• kalın
• kaldı
• kalırlarsa
• durdular
• kaldılar
• kalmışlar
• devam ettiler

sürekli benim olmayan şeyler gördüğümü söylüyorlar.
انهم ظلوا يقولون اننى تتهيأ لى أشياء ليست موجودة فى الواقع

Basta dalgasina hazirlamisti, insanlar sürekli siparis etmeye devam etti.
لقد حضرته كمقلب، ولكن الناس ظلوا يطلبونه بعدها

Ve olabildiğince genç kalın. Gençliğiniz çabuk geçer. Kibar olun.
و ظلوا شباب قدر ما تستطيعوا الشباب زائل كونوا لطفاء

Ekibiyle Pasifik üzerinde yakıtları bitti. Onlar akıntıda sürüklenen bir salda 24 gün kaldı.
هو والطاقم الذي معه نفد منهم الوقود في جوف المحيط، ظلوا عالقين بالطوف لمدة 24 يومًا

Eğer orada kalırlarsa, yarın sabah bizi keklik gibi avlarlar.
اذا ظلوا هناك، صباح الغد سوف يقتلونا كممارسة للرياضة

Unutmama yardımcı olmaya çalışıp durdular.
ظلوا يحاولون مساعدتي على النسيان.

Fakat sanat ve bilimde ileri olmalarına karşın yaşamlarının en önemli kısmında, tanrılarına ibadet etmede ilkel kaldılar.
لكن بالرغم من نضج فنونهم وعلومهم في أهم جزء من حياتهم في عبادة آلهتهم، ظلوا بدائيين

2010'da ara vermişler gibi görünüyor ve şimdiye dek uyku hâlinde kalmışlar.
يبدو انهم توقفوا عام 2010 و ظلوا متوقفين حتى الان

Ama, sanayiciler zengin kalmaya devam ettiler.
لكن رجال الصناعه فى البلاد ظلوا على ثرائهم

Ghost ve Tommy sürekli onaylamayacağım şeylerle bana geliyorlardı o yüzden beni hapse gönderdiler.
جوست وتومى ظلوا يتحدثوا عن شئ لم أكن مُتفق معهم عليه ولذلك تخلص منى بإرسالى للسجن

Bana sürekli benimle evlendiği için şükretmemi söylerlerdi.
ظلوا يحدثونني عن مدى مباركتي لكونه حتى تزوجني

Tüm çocuklar sürekli bana bulaşıyordu. En başta bahçeye çıkmamın sebebi buydu.
كما تعلمون، كل الفتيان ظلوا ينظرون إلي طوال الوقت

sürekli "Uyuşturucuya açım." falan deyip durdular.
لقد ظلوا يرددون ، مثل "آه، أنا جائع للمزيد من المخدر ، اتعلم"

Ben gidiyorum, işaret verene kadar burada kalın.
عندما أفك قيودكم ، ظلوا بلا حراك حتى أعطيكم إشارة

Benim Alice'i bulmam lazım! Siz burada, Martin'le kalın!
"يجب أن أجد "أليس "و أنتم ظلوا هنا مع "مارتن

Siperlerinizde kalın!
-ابقوا منخفضين و ظلوا في حفركم

Bu köyde sadece yaşlılar kaldı.
كبار السن المواطنين هم الذين ظلوا في هذه القرية.

Bir kaç adam hattı korumak için D bölüğü ile kaldı.
و الاخرين ظلوا مع الكتيبه "دي" لحماية الخط الدفاعي

Eğer burada kalırlarsa, Wraithler geri gelebilir ve adağımız boşa gidebilir.
و إذا ظلوا هنا ، فربما يعود الريث و تكون تضحياتنا عبثا

Şifreli bir iletişim bulurlarsa o kanalda kaldılar ve bu kanalda şifreli iletişim var şeklinde not aldılar. Daha sonra 20 metropol alanda bu frekanslarda olan görüşmeler dinlendi.
إذا وجدوا اتصال مشفر، ظلوا على تلك القناة ودونوا ذلك، أنها قناة يستعملها هؤلاء الاشخاص للتواصل فيما بينهم، وحدات الشرطة تلك، وذهبوا إلى عشرين منطقة حضرية واستمعوا إلى محادثات كانت تحدث على تلك الترددات.

Altı saat boyunca bağlı ve ağızları kapalı kalmışlar.
ظلوا مقيدين ومكممين لمدة 6 ساعات

Kızı uzaklaştırmaya çalıştım, ama bu salak geri geldi hep, bunlar da onunla uğraşmaya devam ettiler.
حاولت أن أجعلها تهرب لكن الغبيه أصرت على العوده و ظلوا يعبثون معها