| Ama ona bunu hayaletin yaptırdığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | لكني ظننتك قلت أن الأشباح جعلتها تفعل ذلك |
| çünkü kasabaya ilk geldiğinde, kimseyle görüşmediğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | عندما أتيتي ظننتك قلت أنك لا تخرجين مع أحد |
| Yedi veya sekiz kişiyiz, demiştin. | Open Subtitles | بها فقط ثلاثة مقاعد ظننتك قلت أن عددكم سبعة أو ثمانية |
| Çok fazla zaman kalmadığını söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنه لا يوجد وقت كافي |
| 1200 dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتك قلت بأنّه كان 1200 دولار. |
| - Yürüyüş en fazla bir saat sürer dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّ هذا المسير كان ساعة على أكثر تقدير |
| Onu bulabiliriz dedin sanmıştım. | Open Subtitles | ـ لقد ظننتك قلت بإمكانك العثور عليه؟ |
| Ben senin "Bir şey istemez Örümcek" dediğini sandım. | Open Subtitles | ظننتك قلت: "لا أريد يا سبايدر" |
| İlk uçakla geleceğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | ظننتك قلت أنك ستكون على متن الرحلة التالية |
| Bu görevin hepimizden daha önemli olduğunu söylemiştin sanki. | Open Subtitles | ظننتك قلت أن هذه المهمة أكبر من أي أحد فينا |
| Tüm psişik güçlerini kaybettiğini söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّك فقدت كلّ قدراتك الذهنيّة. |
| Bizi oraya götürebilecek kadar parlak bir şeylerden olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أن هناك ما يكفي من المادة البراقة لإرجاعنا |
| Yukarı çıkacağımızı söylediğini sanıyordum. Kim bu amına... | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّنا ذاهبون للطابق العلوي، من هم .. |
| Sadece onun için artık bir şey hissetmediğini söylediğini sanıyordum, ve henüz bir çocuğu olmuştu. | Open Subtitles | ظننتك قلت لم تعد تكن أي مشاعر لها بعد الآن وأن عندها طفل |
| Palm Springs' de güzel dansçı yok demiştin. | Open Subtitles | ظننتك قلت لا توجد راقصات جميلات في بالم سبرينجز |
| Palm Springs' de ki güzel dansçı yok demiştin. | Open Subtitles | ظننتك قلت لا توجد راقصات جميلات في بالم سبرينجز |
| Buranın bir sahra hastanesi olduğunu söylediğini sanmıştım. Öyleydi. | Open Subtitles | ظننتك قلت إنّ هذه هي مستشفىً ميداني |
| "Biri gönüllü olup benimle gelsin" dediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتك قلت: أحدهم يتطوع و يخرج معي |
| İçki dediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت مجرد شراب |
| Ben Arkansas dedin sanmıştım! | Open Subtitles | ظننتك قلت آركانساس |
| Islanmalı dediğini sandım. Nasıl bir hediye ıslanmalıdır ki? | Open Subtitles | اوه ,ظننتك قلت انها تتبلل |
| - Diğer kadının Lemon olduğunu söylememiş miydin? | Open Subtitles | ظننتك قلت أن تلك المرأة الأخرى هي ليمون |
| Kötünün iyisi olduğumu söylemiştin sanki. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنني الأفضل في الظروف السيئة |
| Bir transfer elde etmeye çalıştığını söyledin sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنك ستحاول الإنتقال من هنا |
| Bize bilgiyi veren kişiyi bulmuştun Hani? Buldum. Adı Jordan Wright. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّك وجدت مصدر المعلومة المجهول. |
| Lisede en iyi arkadaştık dememiş miydin? | Open Subtitles | ظننتك قلت إننا كنا صديقين عزيزين في الثانوية |
| Bir an için "hayır" dediğinizi sandım. | Open Subtitles | لقد ظننتك قلت "لوهلة "لا |
| Vurulduğunu söylemiştin sanırım. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنه أصاب بطلق ناري. |
| Ben-ben tüm aileyle beraber kutlamanın çok önemli olduğunu söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | آه لقد ظننتك قلت في الواقع انه شي مهم للأحتفال به مع العائله. |