Dersin yarın olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُها قالت أنّ دروسها تبدأ غداً. |
- Ben Theresa yaptı sanıyordum. - Hayır, onun hiçbir şeyden haberi yok. | Open Subtitles | .(لقد ظننتُها (تريسا - .كلّا إنّها لم تعلم أيّ شيء عن ذلك - |
Şu ana kadar onlara suç mahalli denildiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُها طوال هذه المدّة تسمّى "مسارح جرائم" |
Bense sadece onu doğum günüymüşçesine yapmamı istiyor sanmıştım. - Önümüzdeki çarşamba. | Open Subtitles | ظننتُها تطلبُ منّي أن أُقيمَ معها العلاقة و كأنّ عيد ميلادها الأربعاء المقبل. |
Onu son dakika Wegener teşhisiyle kurtardı ama uğraşırken geçen onca saatin, onu öldüreceğini sanmıştım. | Open Subtitles | لقد أنقذها في اللحظةِ الأخيرة بتشخيصِ ورم "فاغنر" لكنّ الساعاتِ التي أمضاها... لقد ظننتُها ستقتله |
Ayıların Barrens Çamlığı'nda yaşamadığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُها غير مؤهلـة بغابة "الصنوبر القاحلة" |
Korkuyor sanıyordum ama korkmuyormuş. | Open Subtitles | ظننتُها كانت خائفة، ولكنها لم تكن كذلك. |
Beckett'ı onun burnunun dibine sokmak istemiyor sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُها لا تريد أن تتشاجر معه (بيكيت) بشدّة. |
İlk başta dalga geçtiğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُها تمزح في البداية . |
Yemekli toplantı sanmıştım bunu ben. | Open Subtitles | -بن)، ظننتُها حفلة عشاء) |