"ظننت أنهم" - Traduction Arabe en Turc

• sandım
• Hani
• sanmıştım
• düşünmüştüm
• yakaladıklarını sanıyordum

Korktum! Onları hayalet sandım. Sen de korktun mu?
كنت مرعوباً ، ظننت أنهم أشباح هل كنتَ مرعوباً أيضاً

Bazı belgeler imzaladım-- Beni öldüreceklerini sandım.
وقعت على بعض الوثائق ظننت أنهم سيقتلونني

Hani dost davranmaktan başka elinden bir şey gelmezdi?
ظننت أنهم لا يملكون خيارا سوف أن يحافظوا على صداقتنا؟

Hani buna gücü de cesareti de yetmezdi?
ظننت أنهم لا يمتلكون لا الشجاعة ولا القوة لفعل ذلك

Bağrışmaların bir kaç gazi asker evsizinden geldiğini sanmıştım bilirsiniz, alışveriş arabası yüzünden ağız dalaşı yaptıklarını.
ظننت أنهم بعض المحاربين القدامى المتشردين كما تعلمون يتجولون حول عربات التسوق

İnsanları uyarmaya çalıştım. Dinleyeceklerini sanmıştım.
حاولت تحذير المجتمع العالمي، ظننت أنهم سيتفهمون.

Odasında şeker karışımı, bıçak, biraz da ince kumaş bulmuştum. Karısı kullanıyor diye düşünmüştüm, ama hatırlarsan sarışındı.
في الغرف وجدت خليط سكر,سكينا و نسيج قطني ظننت أنهم لإمرأته ثم تذكرت أنها شقراء

Onu yakaladıklarını sanıyordum.
ظننت أنهم اعتقلوه.

Beni havaalanında durduracaklarını sandım ama denetlemediler.
ظننت أنهم سيوقفوني في المطار ولكنهم لم يتفقدوني هناك

Onu öldüreceklerini bilmiyordum, korkutacaklarını sandım.
لم أعلم انهم سيقتلونها لقد ظننت أنهم سيخيفوها فقط

- Başta özel bir markanın küflü peyniri sandım.
في البداية ظننت أنهم كانو نوع خاص من الجبن

Büyüdüklerinde para getirirler sandım ama yanılmışım.
ظننت أنهم سيساعدوني عندما يكبرون لكن لم يحصل

Hiçbir şey. Ben... bana ateş ettiklerini sandım.
لا شئ ، ظننت أنهم يطلقون النار على

Hani buradan bir gün uzakta yaşıyorlardı.
ظننت أنهم يعيشون مسافة يوم عن هنا

Beni aradıklarında ceset teşhisine gideceğimi sanmıştım.
أتعلم، عندما أتصلوا بيّ، ظننت أنهم أستدعوني للتعرف على الجثة.

Hatırladım da bana AIDS'i kaptın dediklerinde bir an için AIDS olduğumu sanmıştım ama sonra anladım ki sadece AIDS şeysinin başkanlığını kapmışım.
أتذكر مرة أنني سأتولى أمر الإيدز لوهلة ظننت أنهم يخبرونني أنني مصاب بالإيدز لكنّني أيقنت انني الرئيس لمجتمع الإيدز

Leşleri onların getirdiğini sanmıştım.
‏ظننت أنهم المسؤولون عن الحيوانات الميتة. ‏

Piyango numaraları ya da koordinatlar olabileceğini düşünmüştüm.
. ظننت أنهم ربما كانوا أرقام يانصيب أو إحداثيات

Ayarlamayı unuttuklarını düşünmüştüm ve hemen sonra fırladı.
ظننت أنهم نسو أن يفجروه لكنه انفجر فجأة

İş bitene kadar bekleyeceklerini düşünmüştüm.
لقد ظننت أنهم سينظرون أن ينتهوا